Gülay KARAOĞLU -KORONA KAPANI- II
KAYA HABER AJANSI Okurlarıma Merhaba
KORONA KAPANI- II
Birkaç gün önce çok sevdiğim, üniversite hazırlıktan bugüne dostluğunu benden esirgemeyen bir arkadaşımın kardeşinin vefat haberiyle yıkıldık. Korona kapanına bir canımızı daha vermiştik. Gencecik bir can… Umulmayacak bir zamanda virüsün kapanına yakalanmıştı…
Bazı olayları, yaşamın içinde engellemek elimizde
değildi. Ve Kapanında bizi esir alırken, hareket kabiliyetimizi de
kısıtlıyordu. Kapana yakalanıp kurtulanların net nasıl bu virüsle baş ettiği,
kurtulanların tekrar yakalanıp yakalanmayacağı, hala tartışılıyor. Haberleri dinlerken Virüs ’ün Ordu’ya,
Samsun’a yayılması tabi ki İstanbul’dan köyüne giden kişiler tarafından
olmuştur diye düşündüm. Hala başkalarını düşünmeden davranan insanların
arasında yaşıyoruz. Ne üzücü değil mi?
Buna rağmen İstanbul’da kamu kurumların
dezenfektasyon işlemlerine uyarak, şehir içi taşıtların kurallar doğrultusunda
kontrollü bir biçimde yolcu alması beni biraz rahatlattı. İstanbul kurallarına
uyuyor. Kamu kurumları da.
Çalışanlar maske ve dezenfektasyon
koşulları altında çalışıyor. İstanbul’da herkes önlemini almış. Ama ya
bilinçsizce köylerine gidip ev ziyaretlerine gidenler… Kendilerini 14 gün
karantinaya alması gerekenler o bilinçte mi acaba… Taşıyıcı olanlar.. Diğer
illere virüsü bilinçsizce taşıyanlar inşallah yaptıklarının farkına varırlar..
Tüm bu yoğunlukların, giden canlarımızın
arkasından ağıtlarımız devam ederken geride yaşamı bir şekilde devam ettirmek
te gerekiyor…
Kapana kısıldığımız anda ve andan
sonrasında yaşamlarımızı nasıl sürdürebileceğiz. Sürdürülebilir sağlıklı
kalkınma nasıl olur… KORONA KAPANI ile beraber kelimeler, projeler, isimler
birçok tanımlamada artık “SAĞLIKLI “, ifadesi daha güçlü yerini alacaktır.
KORONA KAPANI ÖNCESİ VE SONRASI OLARAK
yaşamlarımız yeniden şekillenecek galiba… Çünkü artık umulmadık anda ortaya
çıkabilecek salgınların, virüslerin hayatımızı engelleyebileceğini artık daha
net biliyoruz.
Bu yüzdende Yaşamlarımızı daha kontrollü
sürdürüp, spor, beslenme, hareket ve motivasyon konusunda tabi ki daha dengeli
yolumuzu bulmaya çalışacağız.
Tüm yukarıda anlattıklarımın ışığında
SÜRDÜRÜLEBİLİR SAĞLIKLI KIRSAL KALKINMA’nın önemi iyice artmıştır…
Korona Kapanı varlığın ve yokluğun çok kısa
sürede döngüler oluşturabileceğini, kâinatta aslında hepimizin küçücük noktalar
olduğumuzu hissettirmiştir. İçimizdeki inanç tohumları bizi belki biraz
rahatlatacak, dualarımız ve inanışlarımız, iç sıkıntılarımızı yok edecek olsa
da bizi yaşama bağlayan hedeflerimizin sürdürülebilirliği bizi motive edip,
hayata bağlayacaktır.
Bu yüzdendir ki karanlık güçler kendi
planlamalarını yaparken bizlerinde yaşamak için planlar yapmamız gerekmektedir.
Sağlıklı, sürdürülebilir, Mini-Eco Kırsal kalkınma adından da anlaşılabileceği
gibi kendi küçük işletmelerimizi kendi bahçemizde oluşturmamızdır.
Sağlıklı aileler, sağlıklı anne-baba
ilişkileri içinde sağlıklı nesiller yetiştirirken, Korona Kapanı’nın neden
olduğu anxiety v.b semptomların da Sağlıklı, Sürdürülebilir Mini-Eco Kırsal Kalkınma
çalışma aktivitelerinde azalacağı ve endişe içinde yaşayan insanlar için bu
hareketliliğin bir nebzede olsa yaşama nedeni oluşturacağı bir gerçektir..
Korona sonrası yaşamak için nedenlerimizi
belirlemek ve o nedenler içinde sağlıklı bir şekilde hayatlarımızı sürdürecek
ortamları da yeniden şekillendirmemiz gerekecektir.
Eskiden olduğu gibi, annelerimizin,
babalarımızın, dedelerimizin yaptığı gibi çalışmaktan, toprağa dokunmaktan
korkmayarak, eğilmekten, diz kırmaktan korkmayarak, elimize çapayı almaktan
korkmayarak, bulduğumuz her toprak parçasını işlemekten korkmayarak, üreterek,
çalışarak doğal, sağlıklı yaşamı sürdürebilmemiz gerekmektedir.
KORONA KAPANI bize SAĞLIKLI, SÜRDÜRÜLEBİLİR
MİNİ ECO - KIRSAL KALKINMA’nın desteklenmesinin ne kadar önemli olduğunu
bir kere daha göstermiştir.
“Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.”
Sözü de yıllardır üzerinde çalıştığım ve birçok kez ilgili yerlere sunduğum
halde ilgisizlik ve ben merkezci tutumlar nedeniyle görmezden gelinen
projelerimin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır…
Doğa kurallarına uygun işletildiğinde
canlanır, yaşam bulur. Bulduğumuz her
tohum parçası, bir hazinedir. Bir
ülkenin Ekonomik kalkınması ancak ve ancak dışa bağımlı olmayan bir üretim
mekanizmasından geçer..
Sağlıklı Mini-Eco doğal ürünlerin
paketlenmesi, satılması, pazarlaması da projenin ayrı bir noktasında yerini
almaktadır. Bunu daha sonraki yazımda anlatacağım…
Korona Kapanı bize göstermiştir ki, TEMEL GIDA
ÜRÜNLERİ SAĞLIKLI BİREYLERİN VAR OLABİLECEĞİ TOPLUMLAR İÇİN EN ÖNCELİKLİ ÜRETİM
EKONOMİSİNİ OLUŞTURUR.
Kırsal toprakları Türkiye’ninki kadar verimli olan bir ülkede
elimize geçen her tohum tanesi üretim için artık ALTIN BİR NİMETTİR.
Tüm bunları baz alarak, kapımızın önünde
yer alan en küçük toprak parçası da bu altın nimeti değerlendirebileceğimiz en
değerli, sağlıklı, doğal altın madenidir.
Araştırmacı/Yazar
Post Comment
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.