Suçsuz olduğu yedi yıl sonra anlaşıldı
Uyar, cezaevinde 6 yıl 7 ay kaldıktan sonra, hakkında inandırıcı kanıt olmadığı için beraat etti. Gençliğinin haksız yere elinden alındığını söyleyen ve açtığı davayla 104 bin lira tazminat kazanan Uyar, "Gençliğimin bedeli bu mu? " dedi.
Ödemiş'te 19 Temmuz 2008 yılında, hayat kadını olduğu öne sürülen 50 yaşındaki Gülseren G., evinde bıçaklanarak öldürüldü. Polisin o dönemde yaptığı araştırmada Gülseren G.'nin evine giren son kişinin Hamdi Gündüz olduğunu belirledi. Yapılan operasyonda Gündüz, 14 yaşındaki İbrahim Uyar'ın evinde yakalandı. Gündüz emniyetteki ifadesinde, Gülseren G. ile ilişkiye girmek için 20 liraya anlaştıklarını ve Uyar'la birlikte kadının evine gittiklerini söyledi. Eve gidince önce kendisinin kadınla cinsel ilişkiye girdiğini daha sonra ise koridorda bekleyen Uyar'ın kadınla birlikte olduğunu bu sırada ise içerinden küfürleşme seslerini duyduğunu, Uyar'ın Gülseren G.'yi bıçaklayıp öldürdüğünü söyledi. Suçlamaları kabul etmeyen Uyar ise yalnız olduğu için arkadaşları Hamdi Uyar ve Emre Çınar'ı eve davet ettiğini söyledi. Gündüz'le birlikte Gülseren G.'ye gittiği iddiasını reddeden Uyar, Gündüz'le gece bir yere gitmediğini ve o gece dışarıya çıkmadığını belirtti. Gözaltındaki Uyar ve Gündüz sorgularının ardından sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2010 yılında biten dava sonucunda, Gündüz 'kasten adam öldürme' suçundan müebbet, gasp suçundan ise 10 yıl hapis cezası aldı. Uyar ise 21 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı.
İNANDIRICI KANIT OLMADIĞI İÇİN CEZA BOZULDU
Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi Gündüz'ün cezasını onarken, Uyar hakkında inandırıcı kanıt olmadığı için kararı bozdu. Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi 2015 yılında Uyar'ın beraat etmesine karar verdi. Bergama, Ödemiş, Çanakkale ve Balıkesir Cezaevlerinde 6 yıl 7 ay hapis yatan Uyar özgürlüğüne kavuştu. Haksız yere yıllarca cezaevinde kalan Uyar, Salihli Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Açtığı davayı kazanan Uyar'a hapiste kaldığı 2400 gün karşılığında 49 bin 561 lira 52 kuruş maddi, 55 bin lira da manevi tazminat olmak üzere 104 bin lira ödenmesine karar verdi.
'GENÇLİĞİMİN BEDELİ BU MU'
Avukatı Bilal Bahadır aracılığıyla karara itiraz eden İbrahim Uyar, ceza nedeniyle eğitim hayatını yarıda bıraktığını söyledi. Gençliğinin elinden alındığını ve yıllarca cezaevlerinde birçok sıkıntı yaşadığını belirten Uyar, şöyle konuştu:
"İlahi adalet yerini buldu. Ama benim boşa geçen senelerimi kim verecek. Ben arkadaşlarımdan ailemden uzak kaldım. Okuyamadım. Ben askerlik bile yapamadım. Kaybolan yıllarımın bedeli bu mu? Aynı durumda olan başka kişilere daha fazla tazminat ödeniyor. Cezaevinde zorluklar yaşadım. Dayak yedim, bir yıl hücrede kaldım. Açlık grevi yaptım. 14 yaşında iftira attıkları için benim gençliğim gitti. Olayla alakam yoktu. Kimseye derdimi anlatamadım. Şimdi de bana yapışan bir etiket var. Sabıkalı olduğum için kimse iş vermiyor. Burada kendime küçük yer açtım. Geçinmeye çalışıyorum. Kaymakamlıktan yardım istediğimde bana 'tazminat almışsın senin ihtiyacın yok' dediler. Benim hayatımın en güzel yıllarını aldılar. Karşılığı bu mu? Evleneceğim, yeni bir hayat kurmaya çalışıyorum. Ama haksızlığa uğradım. Haksızlığım giderileceği yerde haksızlığa uğramaya devam ediyorum."
İbrahim Uyar'ın avukatı Bilal Bahadır ise devletin bu haksızlığı adaletli bir şekilde gidereceğine inandıklarını, tazminata itiraz ettiklerini belirtti. İbrahim'in cezaevinden çıktıktan sonra yeni bir hayat kurması için haksızlığının giderilmesini gerektiğini ifade eden Bahadır, "İbrahim 14 yaşında bir iftira yüzünden hapse girdi. 21 yaşında suçsuz olduğu anlaşılınca beraat etti. Cezaevi sürecinden kendisinden büyüklerle aynı yerde kalıyor. Psikolojisi bozuk. Cezaevinden çıktıktan sonra bile mağduriyeti giderilmedi. İbrahim'e verilen tazminat, mağdur olmasına neden oldu. Bu karar İbrahim için ikinci bir travmaya neden oldu. İbrahim 30 yaşında bir suç işlese cezaevinden çıktıktan sonra mesleği olurdu. Hayatına kaldığı yerden devam ederdi. Ancak 14 yaşında girip 21 yaşında çıkıyor. Tam okuyacağı meslek edineceği yıllarda hapiste kalıyor. Üstelik suçsuz yere. Sonrasında tahliye olduktan sonra mağdur olduğu için arayan soran olmadı. Emsal davalarda kararlar arasında adaletli olmasını istiyoruz. Rakamlar arasında bu kadar fark olması eşitlik ilkesine aykırıdır. Verilecek tazminat devleti fakirleştirmez. Aksine devletin insanın temel hak ve özgürlüklerine verdiği değeri gösterir" diye konuştu.
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.