ZAKİR KAYA:HASBİ'NİN OSURTAN DUASI
Değerli Dostlarım sizeleri düşünceye sevk edecek kurmaca düşündürücu ve eğlendirici
bir hikaye ile okurken eğleneceğinizi düşündüğüm bu çalışma ile
bir hikaye denemesi
hikayemiz şöyle:
Zamanın birinde bir garip çocuk, Annesi ve Babası tarafından el üstünde tutulan bir
hayali karekterı anlatıyor,
"HASBİ"
Hasbi nin Annesi Babası Depremde ölür ve Amcası ve yengesi yanına sığınır
yüreği temiz bir çocuk değer verilmiş incitilmemış temiz bir ruha sahip hiç ezilmemiş hor görülmemiş biri,
yengesi lanetmi lanet çirkinmi çirkin burnu uzun yanaklar çökmüş bir ucube hasbi!ye iyiden düşman insanlara düşman içten pazarlıklı şeytani tüm meziyetleri barındıran biri evin tüm işlerini hasbı'ye yaptırır,
karnını doyurmaz tabırı caizse kan kusturur bulaşık ,çamaşır ,temizlik,evi toplamaya kadar hasbiye yaptırır
. bünlar yetmez gibi şafak vakti hasbi kalk hayvanların yemini ver,
suyunu ver hasbi,kahvaltı hazırla hasbi,hasbi bulaşık yıka,hasbi rafa diz,hasbı inekleri koyunları sağ,hasbı sutu kaynat, hasbı yayığa koy sutu,
hasbi yayığı salla,hasbi açmı tokmu soran yok yattığı yerden hasbi kantarı al köy çeşmesin den su getir,hasbı der der der .
velhasıl mucizenin olduğu olaya geelim bu kadının hasbi demeleri bitmez haSbı ismının hasbı olmasından nefret etmiş bir vazıyette
gene ucube yengesinin hasbi demesıyle sabahın köründe tatlı uykusunu bölerek ilkilir
hasbi git ahırdan hayvanları sur çeşmeye sula lafını duyar aç uykusuz perişan bi halde özü uykulu
hayvanları surer çeşmeye hayvanlar suyu içerken bı taşa oturur,
canı yanar şafak yeni atmıştır gün ışığında kayalarda bir kırmızılık görür ayağını altını keskin kaya parçaları kesmiştir ayağından akan
kanlar canının yanması yureğinin doluluğu göz yaşı olur hasbide ve
dolarda taşar kendıne acır o mazun hali ile eski mutlu günleri aklına gelir avuçlarını göğe tüm inancıyla yükseltir aklına gelen tek duası
ey der sevgisine muhtaç olduğum anne babamı allan Rabbım yengem bana artık hasbi demesin gücüm Kalamadı diye niyazda bulunur
tabbi yüce Allah kabul eder dileğini ,bu güzel temiz sahipsiz yavrucağın
o haliyle surer hayvanları ahıla koyar dalar uykuya yengem adımı demedEn az uyuyayım der
ucube yengesi acıkmış ve rahata alışmış bağırır genE hasbı der kahvaltı hazırla dıye
ama hasbı dediğinde bir ses duyar şasırır boş bulundum dıye düşünür bır daha bağırır hasbı der ve daha şidetli bir ses duyar
şüphelenir halınden ve bu sefer daya yavaş bır sesle hasbi der ve gene yavasça ses duyar
utanır halındın susar
ver hasıl kadın her hasbı dedığınde aynı şey olur kadın hasbı demeye utanır hale gelır hasbı artık uykusuna doyar ve kadın hasbı dıyemediği için
derde düşer tüm işler kendine kalır bu stres kadının kocasının dik atını çeker tıbbın tüm imkanlarına rağmen kadın şifa bulamaz günden güne kahr olur ve tek çare artık hocalara götürmektir
eşi bu nefretlik kadını bölgede meşhur bır hocaya göturur
hoca sorar kızım derdın ne der
kadın hasbı der ve derken osurur hoca herhal kadın boş bulundu der duymamış gibi kızım bır daha söyle duyamadım
kadın bır daha derdim hasbı der ve bır daha osurur daha sert hoca
aynı şeyı tekrarlayan kadına kızım der yaşlılık gene duyamadım bağır der
kadının canınna tak etmiştir şidetli bır sesle hoca der hasbi dedim derdim hasbi aynı şidetle osuruğunun sesi ve
kokusu odaya yayılır hoca hasbı mı dedin der ve hocada osurur
hoca da yavaşca tekrar hasbı der evet hoca tekrar abdestı
bozar ve bıraz durur düşünür doktorların koyamadoğı teşisi
koyar ve kızım senın bu hastalığın bulaşıcı allahtan kork bana bulaştırdın başka kimseye bulaştırma o ismi asla kullanma
evet dostlar dua kabul oldumu Dostlar haca çare etmez Rabim bizleri kötülerden korusun sağlıcakla kalın Zakir Kaya sizden biri
bir hikaye ile okurken eğleneceğinizi düşündüğüm bu çalışma ile
bir hikaye denemesi
hikayemiz şöyle:
Zamanın birinde bir garip çocuk, Annesi ve Babası tarafından el üstünde tutulan bir
hayali karekterı anlatıyor,
"HASBİ"
Hasbi nin Annesi Babası Depremde ölür ve Amcası ve yengesi yanına sığınır
yüreği temiz bir çocuk değer verilmiş incitilmemış temiz bir ruha sahip hiç ezilmemiş hor görülmemiş biri,
yengesi lanetmi lanet çirkinmi çirkin burnu uzun yanaklar çökmüş bir ucube hasbi!ye iyiden düşman insanlara düşman içten pazarlıklı şeytani tüm meziyetleri barındıran biri evin tüm işlerini hasbı'ye yaptırır,
karnını doyurmaz tabırı caizse kan kusturur bulaşık ,çamaşır ,temizlik,evi toplamaya kadar hasbiye yaptırır
. bünlar yetmez gibi şafak vakti hasbi kalk hayvanların yemini ver,
suyunu ver hasbi,kahvaltı hazırla hasbi,hasbi bulaşık yıka,hasbi rafa diz,hasbı inekleri koyunları sağ,hasbı sutu kaynat, hasbı yayığa koy sutu,
hasbi yayığı salla,hasbi açmı tokmu soran yok yattığı yerden hasbi kantarı al köy çeşmesin den su getir,hasbı der der der .
velhasıl mucizenin olduğu olaya geelim bu kadının hasbi demeleri bitmez haSbı ismının hasbı olmasından nefret etmiş bir vazıyette
gene ucube yengesinin hasbi demesıyle sabahın köründe tatlı uykusunu bölerek ilkilir
hasbi git ahırdan hayvanları sur çeşmeye sula lafını duyar aç uykusuz perişan bi halde özü uykulu
hayvanları surer çeşmeye hayvanlar suyu içerken bı taşa oturur,
canı yanar şafak yeni atmıştır gün ışığında kayalarda bir kırmızılık görür ayağını altını keskin kaya parçaları kesmiştir ayağından akan
kanlar canının yanması yureğinin doluluğu göz yaşı olur hasbide ve
dolarda taşar kendıne acır o mazun hali ile eski mutlu günleri aklına gelir avuçlarını göğe tüm inancıyla yükseltir aklına gelen tek duası
ey der sevgisine muhtaç olduğum anne babamı allan Rabbım yengem bana artık hasbi demesin gücüm Kalamadı diye niyazda bulunur
tabbi yüce Allah kabul eder dileğini ,bu güzel temiz sahipsiz yavrucağın
o haliyle surer hayvanları ahıla koyar dalar uykuya yengem adımı demedEn az uyuyayım der
ucube yengesi acıkmış ve rahata alışmış bağırır genE hasbı der kahvaltı hazırla dıye
ama hasbı dediğinde bir ses duyar şasırır boş bulundum dıye düşünür bır daha bağırır hasbı der ve daha şidetli bir ses duyar
şüphelenir halınden ve bu sefer daya yavaş bır sesle hasbi der ve gene yavasça ses duyar
utanır halındın susar
ver hasıl kadın her hasbı dedığınde aynı şey olur kadın hasbı demeye utanır hale gelır hasbı artık uykusuna doyar ve kadın hasbı dıyemediği için
derde düşer tüm işler kendine kalır bu stres kadının kocasının dik atını çeker tıbbın tüm imkanlarına rağmen kadın şifa bulamaz günden güne kahr olur ve tek çare artık hocalara götürmektir
eşi bu nefretlik kadını bölgede meşhur bır hocaya göturur
hoca sorar kızım derdın ne der
kadın hasbı der ve derken osurur hoca herhal kadın boş bulundu der duymamış gibi kızım bır daha söyle duyamadım
kadın bır daha derdim hasbı der ve bır daha osurur daha sert hoca
aynı şeyı tekrarlayan kadına kızım der yaşlılık gene duyamadım bağır der
kadının canınna tak etmiştir şidetli bır sesle hoca der hasbi dedim derdim hasbi aynı şidetle osuruğunun sesi ve
kokusu odaya yayılır hoca hasbı mı dedin der ve hocada osurur
hoca da yavaşca tekrar hasbı der evet hoca tekrar abdestı
bozar ve bıraz durur düşünür doktorların koyamadoğı teşisi
koyar ve kızım senın bu hastalığın bulaşıcı allahtan kork bana bulaştırdın başka kimseye bulaştırma o ismi asla kullanma
evet dostlar dua kabul oldumu Dostlar haca çare etmez Rabim bizleri kötülerden korusun sağlıcakla kalın Zakir Kaya sizden biri
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.