Rektör Necdet Budak'a büyük tepki, Ege Üniversitesi personeli kreş hakkı için eylemde
Ege Üniversitesi’nin rektörü Necdet Budak’ın kararıyla ‘zarar ettiği’ gerekçesiyle sosyal hizmetler müdürlüğü altında personele hizmet veren kreş ve anaokulunu kapatmasına eğitim ve sağlık sendikaları tepki gösterdi. HEP-SEN İzmir Şube Başkanı Kemal Yılmaz, kararın hem 657 sayılı devlet memurları kanununa hem YÖK yönetmeliğine hem de toplu iş sözleşmelerine (TİS) aykırı olduğunu ifade ederek, “Kreş kadınların iş hayatında ve sosyal hayatta daha etkin olması açısından elzemdir, bu karar kadınları iş hayatından koparıp evlere kapatılmasının da önünü açacaktır” dedi.
eski milletvekili ve Ege Üniversitesi’nin rektörü Necdet Budak’ın kararıyla ‘zarar ettiği’ gerekçesiyle sosyal hizmetler müdürlüğü altında personele hizmet veren kreş ve anaokulu kapatıldı. Karar tepki gösteren Birlik Sağlık-Sen, Eğitim Sen, Sağlık Emekçileri Sendikası, SES, Eğitim İş, Genel Sağlık-İş ve HEP-SEN’den oluşan eğitim ve sağlık sendikaları Ege Üniversitesi Hastanesi Poliklinikleri önünde toplandı.
“KANUNA VE YÖNETMELİKLERE AYKIRI”
“Kreş hakkımızdır vazgeçmiyoruz” yazılı pankart açan sendika üyeleri adına HEP-SEN İzmir Şube Başkanı Kemal Yılmaz, “Geçtiğimiz günlerde, Ege üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren kreş/anaokulu hizmetinin yapılan Sayıştay denetlemelerinde gelir-gider dengesi sağlanamadığı ve zarar ettiği gerekçesiyle tasarruf tedbirleri kapsamında kapatılması kararı üniversite rektörlüğü yönetim kurulu kararı ile alındığı öğrenilmiştir. Kurumda görev yapan işçi, memur, eğitimci, akademisyen ve sağlık profesyonelleri bu alanda bir çatı altında toplanarak tek ses olmuştur. Ege üniversitesi kurumu hepimizin ortak yuvasıdır. Kreş bir haktır ve haklardan tasarruf edilemez. Ege Üniversitesi tarafından zarar ettiği için alınan kreş kapatma kararı akıllara durgunluk vermektedir. Kamu kurumlarında kar zarar amacı gütmeden ücretsiz verilmesi gereken hizmet, zarar ettiği için kapatılması, hem 657 sayılı devlet memurları kanunu 191. maddeye hem de Yüksek Öğretim Kurumları, Mediko-Sosyal Sağlık, Kültür ve Spor İşleri Dairesi Uygulama Yönetmeliğinin 15. maddesine göre; ‘Üniversitede çalışanların okul öncesi çağdaki ve okul çağındaki çocuklarının çalışma saatleri içinde bakımları ve eğitimlerine yardımcı olmak üzere, kreş, yuva ve benzeri birimler kurmak ve bu konuda ilgili kuruluşlarla işbirliği yaparak hizmetin en iyi şekilde görülmesini sağlamak’ hükmüne aykırıdır, ayrıca kreş kadınların iş hayatında ve sosyal hayatta daha etkin olması açısından elzemdir, bu karar kadınları iş hayatından koparıp evlere kapatılmasının da önünü açacaktır” diye konuştu.
“HİÇBİR KAMU ÇALIŞANI DEVLET ELİYLE ÖZEL SEKTÖRE KURBAN EDİLMEMELİDİR”
Üniversite yönetiminin personelle imzaladığı sözleşmeyi işaret eden Yılmaz, “Ege Üniversitesinin işçi kadrosunda bulunan emekçilerle yaptığı Toplu İş Sözleşmesi (TİS) gereğince de kreş hizmeti vermeyi rektörlük karşılıklı imza ile kabul etmiştir. Bu hükümlerin yasal zorunlukları bir tarafa, Türkiye'de toplumsal cinsiyet bakımından kreş ihtiyacının ne kadar elzem olduğunu bilinmektedir. Kadınların çalışma hayatına katılabilmesi için, çocuklarının bakımının sağlanacağı çocuk bakımevleri bir gerekliliktir. Ege Üniversitesi'nin bu hizmetten ‘kâr’ etmediği gerekçesiyle vazgeçiyor olması kabul edilebilir değildir. Alınan karar ile kamu çalışanlarının göz bebeği olan evlatları özel sektöre mahkûm bırakılacaktır. Gerek ülkenin içinde bulunduğu enflasyon şartları, gerek memur maaşlarının resmi yoksulluk sınırı altında kaldığı günümüzde, hiçbir kamu çalışanı devlet eliyle özel sektöre kurban edilmemelidir” ifadelerini kullandı.
“‘BEN YAPTIM OLDU’ MANTIĞI BU KURUMDA DA BAŞ GÖSTERMİŞTİR”
Kararla birlikte kreşte çalışan öğretmenlerin de işsiz kaldığına dikkat çeken Yılmaz, tasarrufun eğitimden yapılmasını kabul etmediklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Üniversite yönetiminin aldığı bu yersiz kararda, hiçbir kurum çalışanı hiçbir anne-baba hiçbir sendika temsilcisi bilgilendirilmemiştir. Yapılan Sayıştay denetleme raporları kurumun fedakar çalışanları ile hiçbir suretle paylaşılmamış, herhangi bir çözüm önerisi talebinde bulunulmamış, yıllardır çocuklarını güvenle emanet ettikleri kreşin geleceği hakkında hiçbir anne-babaya ve kreş çalışanlarına sağlıklı bir bilgi verilmemiştir. Öğretmenlerimize tek bir imza ve tek bir söz ile artık işsizsiniz ‘Ben yaptım oldu’ mantığı bu kurumda da baş göstermiştir. Alınan kapatma kararıyla 120’nin üzerinde anne-baba ve evlatlarımız açıkta kalmaya mahkum bırakılmıştır. Hiçbir kamu çalışanın refahı ve güveni düşünülmeden, geleceğimizin teminatı olan evlatlarımızın mental sağlıkları gözetilmeden ‘zarar ettik kapattık’ anlayışını bu meydanda toplanan ve görevi başında olup yanımızda bulunamayan 11 bin Ege Üniversitesi çalışanı olarak kabul etmediğimizi haykırmak istiyoruz.”
“KURUM KREŞİMİZİN ÖZEL SEKTÖRE PEŞKEŞ ÇEKİLMEMESİNİ TALEP EDİYORUZ”
Kararın kamu emekçisi gözetilmediğini ifade eden Yılmaz sözlerini şöyle noktaladı; “Yaz ortasında alınan bu kararla akıbetinin belli olmadığı kurum kreşimizin kapatılmaması için bu meydandan siz yetkililere sesleniyoruz. Kurumdan hizmet alan 120’nin üzerinde evladımızı hangi özel işletmelere kurban edeceksiniz? Anaokulumuzda fedakarca hizmet eden, emek üreten, açlık sınırı olan 19 bin 926 liraya adeta köle gibi çalıştırdığınız öğretmenlerimiz, sınıf annelerimiz, temizlikçilerimiz, aşçılarımız ve emekçilerimiz ne olacak? Gece gündüz demeden, deprem, sel, pandemi nedir bilmeden bu kuruma ve kamuya kesintisiz hizmet üreten kurum çalışanlarını bir çırpıda ortaya bırakarak kime ve neye hizmet ediyorsunuz? Hiçbir bilgilendirme yapmadan, hiçbir çözüm arayışına girmeden kamu kurumunu adeta bir işletme gibi görerek kâr edemiyoruz anlayışına sığınıp, ege büyük bir ailedir sloganı ile ortada gezerken hangi aileden bahsediyorsunuz?
Ege Ailesinin yetkilerden beklentileri açıktır;
* Kurum kreşimizin özel sektöre peşkeş çekilmemesini,
* Hiçbir şekilde kâr amacı güdülmeden, var olan işletmenin kamu çalışanları ve geleceğimiz için ücretsiz hale getirilmesi,
* Açlık sınırında çalıştırılan kreş çalışanı öğretmenlerimizin ve emekçilerimizin mali iyileştirmeler yapılarak görevlerine devam etmesi,
* Tüm kamu çalışanlarının ve ebeveynlerin sürece dahil edilerek sağlıklı bir bilgilendirme ile almış olduğunuz karardan geri dönülmesini talep ediyoruz.”
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.