İDRİS ORTAKAYA YAZDI" DİKKAT ZEHİRLENİYORUZ.".
DİKKAT ZEHİRLENİYORUZ
Gümrük Bakanı Nurettin Canikli'nin
yaptığı açıklamaya göre yedi bin ikiyüz
yirmi adet üründe zehir tesbit edilmiş… Bunların bir kısmı tekstil ürünleri,
diğer kısmı da kırtasiye malzemeleri… Sayın Bakanın bu samimi itirafından ve
görevine ilişkin ciddi çalışmasından dolayı kendisine hem şahsım olarak hem de
ülkemin insanları adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Gümrük Bakanımızın bu titiz
çalışmasının diğer Bakanlarımıza örnek olması dileği ile Çevre Bakanımızı ve
Çevre İl Müdürlüklerimizi de çevreye karşı olan duyarsızlıklarından dolayı
şiddetle kınıyor ve eleştiriyorum.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımızı da bu
anlamda göreve davet ediyorum. Diyarbakırlı olan değerli Bakanımıza bir şeyler
sormak istiyorum. Değerli Bakanım, güzel hizmetler yaptığınız tartışılmaz.
Hizmetlerinizden dolayı teşekkürü hakediyorsunuz. Diyarbakırda, özellikle
petrol bölgelerine yakın yerlerde yetişen sebze, meyve ve hatta hayvanlarımızın
yedikleri (çim ve ot) bitkileri tahlil ettirdiniz mi? Eminim ettirmemişsiniz.
Ettirmiş olsaydınız eğer, bu gün Nurettin Canikli’nin yaptığı açıklamanın daha
vahimini siz yapmış olurdunuz.
Değerli Bakanım, Güneydoğu
Bölgemizde, Petrol arayan yerli ve yabancı firmalar, Petrol kuyusu kazma esnasında,
sert zeminlerin rahat delinmesi için kimyasal bir madde kullanmak
zorundadırlar.
Bu kazı esnasında binlerce ton çamur atık oluşuyor.
Bu atıklar çok tehlikelidir. Bunların mutlaka bertaraf edilmesi lazımdır (Bertaraf
firmalarınca.) . Ancak, bertaraf masraflarından kaçınmak için, bölgedeki tarla
sahiplerine bir miktar para vererek onların tarlalarına gömülüyor BU ATIKLAR...
Tarlalara gömülen bu kimyasal çamur, sızarak
yer altı sularımıza karışıyor. Bu sudan içen insan ya da hayvanlarımız
zehirleniyor. Burada Orman ve Su İşleri Bakanımız da vebal altındadır.
O tarlalardan elde edilen ürünlerin tamamı
zehirlidir. O ürünlere dokunan her canlı zehirleniyor. Yabancı, aç gözlü
emperyalıst güçler, 100 yıllığına tüm petrol yataklarımıza el koymuş, hem de
bölge insanımızı zehirlemektedirler. Bunların ruhsat alanları içine bizim
devlet yetkililerimiz giremiyor. Onların özerk bölgesi sayılıyor. Lanet olsun.
Yapılan anlaşmalardan kaynaklı imtiyazları var. Ancak ülkemiz insanlarını
zehirlemeye hakları yoktur. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı hanımefendi
de siyasi çalışmalarından fırsat bulup da bölgesinde olup bitenlerden haberdar olursa
görevinin gereğini yapmış olur. Bölge insanının zehirlenmesine izin verilmemelidir.
Bu olaydan en direkt etkilenen Kürt halkıdır.
Kendilerini
Kürtlerin temsilcisi görenler buyrun top sizdedir.
Bu konuda en büyük günah Çevre
Bakanınındır. Çevre İl Müdürleri korkunç bir ihmal içindedirler. Bunlar ya
görevlrini ihmal ediyorlar, ya da bu pisliklere bilinçli olarak göz yumuyorlar.
Bunun başka izahı yoktur. Petrolün dışında Termal kuyu kazımları sırasında da
bu kimyasal çamur oluşuyor. Ege bölgemizde, Denizli’de, Afyon’da ve bir çok
illerimizde de aynı sorun yaşanmaktadır. Aksaray’da yapımına başlanan Doğalgaz
Depolama inşaatından elde edilen kırkbeş bin ton çamur nereye gömülecek diye
merak etmekteyiz. Takibimiz altındadır. BOTAŞ bu ihalenin işverenidir. Bu
kırkbeşbin ton çamur rastgele yerlere dükülür ve ZEHİRE EVET DENİRSE, BU VATAN HAİNLİĞİDİR.
Çevre Bakanlığından ruhsatlı, izinli,
yeterlilik belgesi olan bir çok bertaraf firmaları vardır.Bu firmalar,
kimyasalları bertaraf ederek, temiz bir çevrenin oluşmasını sağlayabilirler.
Masraftan kaçmaya çalışan aç gözlüler,
doğanın kirlenmesinden hiç mi hiç rahatsız olmamaktadırlar.
Doğa bunların umrunda değil. Daha fazla
kazanalım mantığı ile insanların zehirlenmesi umurlarında değildir.
Ancak BEN
BUNLARIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM.
Kimyasal çamur üreten tüm firmaları tesbit
etmiş durumdayım.
Onların peşine düşeceğim.
Doğa kirliliği ile, Terör kirliliği ile,
rüşvet kirliliği ile, vatan hainliği yapanlar ile savaşacağım.
İnsanlarımızı ve hayvanlarımızı zehirlemek,
kimsenin haddi de değil hakkı da değil.
Ellerinde
kimyasal çamuru olan bir çok firmayı tesbit ettim.
Bunlarla
ilgili bilgi, belgeler ve resimler elimde mevcuttur.
Allah
nasip ederse ÖNDER VURAL sizlerle TV programında kanal 24 TV’de onbeş günde bir
bu konuları işleme fırsatı bulacağım.
Amacım,
hem halkımızı biliçlendirmek hem de görevlerini aksatan kamu görevlilerini
düzgün görev yapmaya zorlamaktır.
Saygılarımla…
İDRİS ORTAKAYA
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.