Nuray ÇAVUŞ : BU SEVDA BİTMEZ
Atamızın bize emanet
ettiği 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 101. yaşını tüm yurtta ilk günkü gibi
büyük bir coşku ve heyecanla kutladık.
Bazılarının dediği gibi
“bu bir reklam arası!” değildi. Bitmeyecek bir filmin fragmanı olduğunu tüm
dünya gördü.
Ulu Önderimiz Mustafa
Kemal Atatürk’ün Türk milletine layık gördüğü yönetim şekli olan Cumhuriyetin
bize kazandırdığı özgürlük, eşitlik, insan hakları ve nice değerleri ciltler
dolusu kitap yazsak sığdıramayız.
Bu nedenle ben bugünkü
yazımda daha spesifik bir konudan bahsetmek istedim. Cumhuriyetin Türk kadınına
kazandırdığı özgürlükleri ve hakları paylaşacağım.
Tarih boyunca Türk
kadınının toplumda saygın bir yeri vardı. Devlet yönetiminde erkeğin yanında
yer alıp söz hakkına sahipti. Ata biner, kılıç kullanır, savaşlara katılır ve
hatta savaş yönetirdi.
Türklerin zamanla Arap
kültürünü benimsemesiyle kadınlar yavaş yavaş sosyal hayattan çekildi. Osmanlı
döneminde eve hapsolan kadının hakları değişmeye başladı. Örneğin tek başına
şahitliği kabul edilmiyordu. Erkeklere dört kadınla evlenme hakkı verilirken
kadınların bunu sineye çekmesi bekleniyordu. Boşanma hakkı da erkeğe aitti ve
erkek istediği zaman boşayabiliyordu. Kadının boşanma hakkı ise belli kurallara
bağlanmıştı. Miras hakkı bile erkekle eşit değildi. Kadının eğitim hakkı,
meslek edinme hakkından ise söz bile edilemiyordu. Kısaca “eksik etek” diye
tabir edilen kadının sadece adı vardı hakkı ise yoktu…
Atatürk Cumhuriyetle
birlikte kadınlara değer vererek olması gereken haklarını geri verdi. Türk
kadınına verdiği değeri söylemiş olduğu şu söz çok güzel ifade etmektedir : “Ey
kahraman Türk kadını, sen yerlerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere
yükselmeye layıksın”. Bu sözüyle Atatürk daha dünyada kadın haklarından söz
edilmezken Türk kadınını yüceltip hak ettiği değeri vermiştir.
Türk kadınlarını
göklerde yükselmeye layık gören Atamız, 17 Şubat 1926 yılında çıkardığı Türk Medeni
Kanunu’yla bizlere pek çok haklar tanımıştır. Tek eşlilik, evlenmede yaş
sınırı, resmi nikah, boşanma hakkı, velayet hakkının kadına verilmesi, eşit
miras, eğitim hakkı, seçme ve seçilme hakkı….
Atatürk’ün verdiği
statü ve uygulamaya koyduğu kanunlar yıllar sonra “İnsan Hakları Bildiri ve
Sözleşmesi”nde yer alabilmiştir. Yani gelişmiş! Avrupa ülkelerinin kadınları
bizden çok uzun yıllar sonra bu hakları elde edebilmiştir. Bu da gösteriyor ki;
Atatürk pek çok alanda olduğu gibi kadınlara verdiği değerler konusunda da tüm
dünyaya örnek olmuştur.
Atatürk, sağladığı bu
medeni haklarla biz Türk kadınlarını Ortadoğu karanlığından çıkarıp medeniyetin
ışığına ulaştırmıştır. Cumhuriyet sevdası nesilden nesile aktarılarak
ölümsüzleştiği için sonsuza dek sürecektir.
İşte bu yüzden “Bu Sevda Bitmez”
Sevgiyle kalın….
Nuray ÇAVUŞ
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.