Zakir KAYA""Gerçek yolculuk, geri dönüştür.?
Yıllar sonra bir kez daha aynı yollardan geçiyorum. Sanki hiçbir şey değişmemiş: toprak yolun her iki tarafında buğday tarlaları dalgalanıyor yine, tepeler hâlâ çorak ve ufuktaki kasaba hâlâ sevimsiz; çocukluğumun aynı zalim güneşi yakıyor başımı, aynı çakıllar batıyor çıplak ayaklarıma. Fakat artık saçlarım daha seyrek ve beyaz, ayaklarım çok daha yorgun.
İleride birbirlerine uzak ve soğuk duran tek katlı küçük evleri görüyorum. Sokaklar günün bu saatinde bomboş. Herkes kendi evinde oturuyor olmalı. Uzak ve soğuk ve küçük. Verimsiz tepelerin arasına kurulmuş bu yalnız kasabanın halkı, birbirlerine mahkum olmanın acısını yine birbirlerinden çıkardığını çok iyi hatırlıyorum.
Yolculuğumun başında ayaklarımın beni bu acımasız yere neden geri getirmek istediğini anlayamamıştım. Ama yıllar önce beni kusarak bünyesinden atan kasabayı yolun sonunda gördüğümde, aslında gerçeği içten içe bildiğimi farkediyorum. Emin olmak için yol kenarındaki kirli ve küçük su birikintisinde inceliyorum kendimi. Cildim bir filinki kadar buruşuk ve çirkin. Fillerin öleceklerini sezdikleri zaman mezarlıklarına gittiklerini hatırlıyorum. Ayağa kalkarken nefesim kesiliyor birden. Sudan çıkmış bir balık gibi. Somonların, yumurtadan çıktıkları nehire koca bir okyanusu aşıp yumurtlamak ve ölmek üzere döndüklerini hatırlıyorum. Gerçek yolculuk, geri dönüştür.
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.