REKLAM ALANI

KHA HABERLER

Hatice ALTUNAY ÇOCUKLARI SEVİNDİRMEK…


     Hayatımız boyunca her işe koşarız, her iş elimizden gelir de çocukları sevindirmeyi hep ihmal ederiz.Çocukluğumuzda mahallenin ileri gelen yaşlıları biz çocuklara lokum,şeker verirlerdi. O zamanlarda “yabancı amcalar” yoktu.Çocukları koruyan,kollayan bizzat onlardı.
    Kitap fuarlarından edindiğim izlenimlerle çocukları sevindirmek gereklidir inancım güçlendi.Kocaeli kitap fuarına gelişimi birkaç gün öncesine alıp Çayırova’da görev yapan, Türkçe öğretmeni  biricik öğrencim Özlem Düzenli ile çocukları sevindirmek için buluştuk. Çocuk sevinçlerine, çocuk heyecanlarına bir tutam mutluluk katabilmek için , öğretmen-öğrenci  ulaklığının içindeydim.
   Beni anlayan anladı, anlamayanların canı sağ olsun. “Allahın delisi kendi kendine eşiniyor .” diyen de oldu mutlaka. Yalnızca günü kurtarmak adına verdiğimiz savaşlar, bir çocuğun,bir gencin ruhuna dokunmakla harcanamıyordu ne yazık ki…Post-modern yaşam algısında ,biz büyükler algısızlık içinde göllenirken, çocukların parlayan gözlerine, hüzünlü ,kırılgan yüreklerine dokunabildiğim için kendimi şanslı görüyorum.
   Özlem Düzenli tek başına orman gibi uğraş veriyordu.Salon hazır edildi. İdealist öğretmen duruşuyla aynı salonda şiir okumanın mutluluğu içinde çocuklardan daha fazla heyecan içindeydim.
Onların dünyasında küçük bir kıvılcım olmanın mutluluğu belleğimi sarmıştı. Her birinin kurduğu cümleler dünyalarının sesi olarak ne güzel yankılanıyordu. Hele bir tanesinin “Öğretmenim  sizi şimdi çok iyi anladım.” deyişi hınzırcaydı.
    Ben salondan ayrılmadan büyük bir çemberin içine alınmıştım.Neler okuyordu bu çocuklar?Derinliği olan kitapları okuyan olgunlaşmış gençler de vardı. Olgunlaşmanın ağırlığı içine yalnızlardı,hüzün dolu bakışlarından anladım.
   Yalnızlıklarına kitapları saran sızılı yüreklerden ne güzel dizeler,öyküler dökülürdü;iki yüzlü ,kirli ilişkiler dünyasında gezinmek yerine kitaba sarılanlar, kitapla hayata tutunan yürekler nasıl da sevgi seline boğmuşlardı beni.Şimdilerde çocukları sevindirmek çikolata,şeker ile olmuyordu. Obezite sinyali vardı, yabancıdan şeker alınmaz korkusu vardı.
       Çocukları sevindirmenin yolunu kitap fuarlarında, okullarda,çocuk kitapları, kurşun kalem,boyama kitapları vb araç gereçler almak olduğunu  keşfettiğimizde ellisini çoktan aşmıştım.Ellisine gelinceye kadar  çocuklara,gençlere küçük armağanlar vermeyi asla ihmal etmemiştim.Şimdi doğru yolda olmanın kıvancını yaşıyordum.
     Çocuklarımıza sağlıklı ve güvenli ortam  sağlayamıyorsak, eğitim de kör topal yürüyorsak,geleceğin çocukları olur mu? Çocukları sevindirmek için sosyal çevremizden maddi destek  bekliyoruz. Finansmanı olsun ,çocuk umutların .Bizler öyküler, şiirler,masallar yazalım onlar için karşılıksız, yürekten her çocuğa dağıtalım. Çocuklarımızın, gençlerimizin sevgilerine, hüzünlerine dokunalım. Çiçek açsın yüreklerinde.
                                                                                              18- 19 MAYIS 2016/Kocaeli


                                                                                                                                       Hatice ALTUNAY /:KHA.

Hiç yorum yok

hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.