İDRİS ORTAKAYA "HAYDAR BAŞ'LAŞMAYIN".

          Mecliste gurubu bulunan siyasi partilerin seçim bildirgelerini tek tek inceleme fırsatı buldum. Bildirgeleri yayınlayan partilerin, AK Parti haricinde hiç birisinin iktidar olma şansları olmadığı gibi, kaybettikleri iktidar ortaklıklarına da ulaşabileceklerini sanmıyorum. Bu anlamda atabilecekleri kadar atıyorlar... Anadolu’da bir laf var "Atma Şaban, din kardeşiyiz" .

          Türk siyasi hayatına girmiş bir siyasi partinin Genel Başkanı olan, Haydar Baş, siyasi hayatımızın renkli bir şahsiyetidir. Haydar Baş'ı örnek alan siyasi partilerimizin seçim taahhütleri, Haydar Baş'ın söylemlerini adeta bir ekol haline getirerek, siyasi hayatımıza yeni bir bakış açısı getirmişlerdir. CHP ile MHP bu konuda adeta bir yarış içine girmiş durumdadırlar. Nasıl olsa iktidar olamayacağız, atabildiğimiz kadar atalım. Koalisyon ortağı dahi olabilirsek, yine de söylediklerimizi yapamayız. Çünkü bu yapacaklarımız, iktidar olma şartı ile verilmiş bir taahhüttür, diyecekler… Yani bol bol vaatte bulunmanın bir zararı olmamaktadır.

          Ciddi devlet adamlığına yakışmayan, bu boş vaatlerin yapılması doğru bir yaklaşım değildir. Haydar Baş nasıl ülkemiz seçmenlerince ciddiye alınmıyorsa, bu gayri ciddi vaatlerde bulunan siyasi partilerde eminim ciddiye alınmayacaktır.

          HDP’nin seçim taahhütü, ekonomik olarak, Haydar Baş' tan geri kalmamıştır. Atabildiğince atmışlardır. Ekonomik taahhütlerini çok dikkate almamaktayım. Ancak, Ermenistan devleti ile ilgili ilginç taahhütlerini çok önemsemekteyim. Soykırım iddialarını kabul edeceklerini seçim beyannamelerine koymaları çok ilginç bir gelişmedir. Bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük ve en önemli bir ihanettir. Geçmişte, bölgede yaşanan çatışmalarda, her iki taraftan on binlerce insanın hayatını kaybetmelerinin tek sorumlusu olarak ülkemizi işaret edenler, ülkemiz düşmanlarından başkası olamaz.

          HDP önemli bir projenin uygulayıcısı olarak siyasi sahnemizde yerini almıştır. Türkiye Devleti soykırım iddialarını kabul ettiği taktirde, Ermenilerin, toprak taleplerini ve tazminat haklarını kabul etmek zorunda kalacaktır. PKK’nın yasal uzantısı olan ve ülkemize düşmanca davranan ve Ermenilere uşaklık eden bu yapıyı, Kürt halkının çok iyi tahlil etmesi gerekmektedir. Ülkemizin Doğu ve güney doğusunu Ermenilere peşkeş çeken bu ihanet şebekesini, Kürtler iyice tanımalıdırlar. Ermenistana resmi bir görevle giden bir Belediye Başkanımız, Ermenilere, “merak etmeyin emanetlerinizin koruyucularıyız” diyebilecek kadar hain ve alçak olduğunu göstermiştir. Kürtlerin ve Türklerin ortak düşmanı olan PKK hiç bir şekilde Kürt halkının dostu olamaz. Bu gerçeği mutlaka görmeliyiz. Teröristler, her gün onlarca insanımızı katletmektedirler. Bu katliam yapıldığında, Kürt Türk ayrımı yapmadan katlediliyor. Okullarımız yakılıyor. Öğrencilerin okullara gitmemeleri için baskı uygulanıyor. Her taraf yakılıp yıkılıyor. Bunları yapanlar bu ülkenin, düşmanlarından başkası olamazlar.

          Tüm Türkiyeli seçmenlere sesleniyorum, Ülkenize sahip çıkınız. Başka Türkiye yok. Ülkemiz şu anda çok zor günler geçiriyor. Bizleri biribirlerimize düşürüp emellerine ulaşmaya çalışan hainlere fırsat vermeyelim. Ülkemizde, Kürtlerle Türklerin arasında hiçbir sorun yoktur. Sorun yaratarak bizleri biribirimize düşürmeye çalışan alçaklara fırsat vermeyelim. Biribirimize kenetlenelim, birlik olalım. Kardeşliğimizi pekiştirelim. Ülkemize, geleceğimiz için, çocuklarımız için, torunlarımız için sahiplenelim. Bu ihanet şebekesinin tuzağına düşmüş, kandırılmış yavrularımızın yanlış yolda olduklarını onlara anlatalım. Yavrularımızı bu alçakların tuzaklarından kurtaralım. Allah yardımcımız olsun.

Saygılarımla…

İDRİS ORTAKAYA -KHA .