'Kimsenin buna hakkı yok'
Başbakan Davutoğlu, İstanbul Adliyesi'ndeki terör saldırısı yayınlarına dair, "Basın yayın organları vicdanlarına sorsunlar, şehit ailesi neler hissetti? Kimsenin buna hakkı yok" dedi.
ANKARA
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Davutoğlu, seçim çalışmalarıyla ilgili soru üzerine, AK Parti'nin üst kurul toplantıları dolayısıyla basınla uzun süre bir araya gelemediklerini, kurul çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğini söyledi.
Seçim beyannamelerine de değinen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bir taraftan Strateji Grubumuz var beyannamesi üzerinde çalışan, onlar çalışmaları yürütüyorlar. 7 Nisan'da bu titiz çalışma tamamlandıktan sonra, seçim beyannamesiyle, bir kısmını bizzat da kendim kaleme aldığım seçim beyannamesiyle ilgili olarak, ondan sonraki 2-3 gün içinde yoğunlaşacağız. İnşallah takriben, muhtemelen 14 veya 15 Nisan'da hem adaylarımızın toplu tanıtımını yapacağız hem de seçim beyannamemizi halkımızın takdirine sunacağız."
"Şehit savcımızın katline sebebiyet verenler mutlaka hesaplarını verecek"
Başbakan Davutoğlu, "İstanbul Adliyesi'ndeki terör saldırısının dış bağlantısının olup olmadığı" sorusuna, "soruşturmanın çok yönlü yürütüldüğü" yanıtını verdi. Davutoğlu, şöyle devam etti :
"Olayın ertesi günü ifade ettiğim gibi, bu terör eylemi esnasında teröristlerin yurt dışı bazı temasları söz konusu oldu. Bu temasların oluşturduğu network, ağ, terör ağı konusunda bütün güvenlik birimlerimiz, istihbarat birimlerimiz çalışıyor. Nerede olurlarsa olsunlar, bunlara mutlaka ulaşılacak. Bu soruşturmalar bağlamında zaten 50'yi aşkın gözaltı söz konusu olmuştu, ilk gün itibarıyla söylüyorum. Bu soruşturma, bu araştırma derinleştirilerek sürdürülecek ve alınması gereken her türlü tedbir, yurt içinde ve yurt dışında alınıp, şehit savcımızın katline sebebiyet verenler, mutlaka hesaplarını verecekler."
"Avukatlarımızın güvenliği için de yapıyoruz"
"Özel güvenlikle ilgili bir düzenleme olup olmayacağı" sorusuna karşılık Davutoğlu, böyle üzücü olayların hemen sonrasında mutlaka geniş kapsamlı bir değerlendirme yapıldığını söyledi.
Başbakan Davutoğlu, olay olur olmaz ilk gün değerlendirme yaptıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avukatlarımıza, hukuk temsilcilerimize, yargı mensuplarımıza güvenimiz tamdır. Saygımız da tamdır. Eğer bu saldırıda veya ileride Allah korusun başka bir saldırıda, bir canlı bomba gibi bir durum söz konusu olmuş olsaydı adliye sarayının içindeki hakim, savcı, avukat ayrım yapmaksızın herkes bundan etkilenirdi. Yani terör, terörist geldiği zaman 'Şu anda şu savcıyı hedef aldım' demez. O anda kim varsa orada risk altındadır. Dolayısıyla alacağımız tedbirler kesinlikle avukatlarımızın da can güvenliğini teminat altına alacak tedbirlerdir. Bu tedbirler hiçbir şekilde avukatlara dönük değil, avukatlık kisvesini, sahte kimliğini kullanarak eylem yapmaya dönük teröristlere alınacak bir tedbirdir."
"Yaşanmamış gibi davranamayız"
Barolar birliği ile avukatlara da bu konuda sorumlu davranma çağrısında bulunan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Böyle bir güvenlik konusunda avukatların da gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum. Bu tecrübe bize göstermiştir ki bazı tedbirler alınması gerekir. Bu olay yaşanmamış gibi davranamayız. İki terörist, avukat sahte kimlikleri ve cübbeyle adliye sarayına girip, bir savcımızı şehit etmemiş gibi davranamayız. Artık herkesin de bunu anlayışla karşılaması ve sorumlu davranması lazım.
Tabii ki güvenlik birimlerimiz en nazik ve uygun şekilde bu aramaları gerçekleştireceklerdir. En çağdaş şekilde kontrol dedektörlerinden veya x-ray cihazları, eşyaları için tamamıyla çağdaş bir şekilde bu yapılacaktır. Kesinlikle yargı mensuplarını rencide edici bir durum söz konusu olmayacak. Ama herkes de bilmelidir ki güvenlik söz konusu olduğunda adliye saraylarında, bunun gereğini yapmak da bizim görevimizdir, bu konuda kesinlikle kararlıyız. Hiçbir şekilde bu kararlılığımızdan kimse tereddüt duymamalıdır."
"Kimsenin buna hakkı yok"
İstanbul Adliyesi'ndeki terör saldırısından sonra medyanın tutumuna ilişkin soru üzerine Davutoğlu, cenaze merasiminin ardından bu konuyla ilgili gerekli açıklamayı yaptığını söyledi.
Davutoğlu, birincisinin insani, ikincisinin ise toplumsal duyarlılık olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"İnsani duyarlılığın esası, bu tür olaylarda, bir trafik kazası da olsa yani daha bir suç unsuru olmadan, mağdurun resmi açık bir şekilde verilmez. Mağdurun ailesi vardır, mağdurun eşi vardır, babası, annesi, evladı vardır. Bu basın yayın organları, bize dönük eleştiri yapmadan önce vicdanlarına bir sorsunlar, o sabah, o şehit ailesi neler hissetti? O şehit ailesinin, şehit savcımızın son resmini, yaşayan son resmini bu şekilde görmesi, onların ruh dünyalarına nasıl etki bıraktı? Kimsenin buna hakkı yok. O açıklamayı okudum. O açıklamada insani boyutta hiçbir atıf yok. Önce kendi vicdanı sorgulamalarını yapmak durumundalar. Yine çağrıda bulunuyorum. Vicdanlarına sorsunlar ve kendi eşleri, çocukları, anneleri, babaları bu durumda olmuş olsaydı acaba ne tepki verirlerdi? Bizi mi mahkemeye verirlerdi, dava açarlardı, yoksa o yayın organlarına mı dava açarlardı?"
Muhabir: Esra Altınmakas - İlkay Güder - Hande İlbeyi Canca - Duygu Can - Yıldız Seçil Aktaş - Yıldız Nevin Gündoğmuş
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.