Hatice Altunay " KUAFÖR MÜ ÖĞRETMEN Mİ ? ",

    Nereden geldin nasıl geldik bugünlere.Sahtelikle gerçekliği aynı gemide nasıl yüzdürdük .O kadar sahtelerimiz vardı ki biz onların peşine düşemedik.Yıllarca aramızda ehliyetleriyle dolaştı.
   Biz eğitim savaşçıları aldığımız eğitim fakültesi diplomalarını,senelerin deneyimini bir tuşla onaylamak gerekti.Mesleğinin son basamaklarına gelmiş bir öğretmeni sorgulayan zihniyet incitti.
   Biz nasıl mı geldik acınası hallere. Oturdum masada sorguladım geçen yılları. Dirsek çürüttük Eğitim fakültelerinde okuduk bizzat öğretmen olmak için kafa yorduk sonrası ne mi oldu ?Bizim yıllarımızı vererek,maddi zorluklar içinde simit,çay ile günümüzü geçirdiğimiz çilekeş  yıllarımız hiçe sayıldı. Okuduğumuz fakültelerce yeterli sayılmadık.Yeterlilik sınavı gibi bir ilk sınav saçmalığında bulduk kendimizi. Öğretmen ehliyeti alabilmemiz için şarttı yeterlilik sınavı.Devlet dört yıl okuttuğu ,diplomasını verdiği öğretmeni yeterli görmedi çeşit çeşit sınavlara soktu.Sonra sınavlar zinciri kepazelik sınavları olarak arttıkça arttı.
   Geçmiş zaman olur ki kısa dönemde yetiştirilip öğretmenlik yapanlar da vardı. Altı ayda öğretmen de yetiştirirdi bu topraklar.Ehliyet sorgulaması  yoktu.Belki o dönemde gerekliydi. Benim algılayamadığım yıllarca emek verdiğinin hiç sayılması.Kafanı ütüleyen zihniyetlerle boğuştuğun yıllardan nasıl ehliyet alamadığın ya da aldığın sorgulanıyor.
     Öğretmen olarak staj yaptığın yetmedi stajer  öğretmen olman gerekti. Sözlü sınavlardan geçmen gerekti. Deneyimsiz damgası gibi soğuk damga yedin.Yeterlilik sınavı da yetmemişti demek!...Sonrası neredeyse emekliliğe ramak kala öğretmenlik sertifikan olup olmadığını sorguladı.Sahte diplomalılara yıllarca görmedin ,görmezden geldin,göz yumdun. Günü geldi büyüyü bozdun.Dirsek çürüten öğretmenlerini zan ile çürüttün.Öğretmeni öğretmene sorgulattın.
            Düşündüm de kuaför mü olsaydım diye.Hiç olmazsa biçimde fark yaratırdım . Küçük beyinlerin, küçük oyuncuların sahnesinde öğretmenlik mesleğini hiçleştirenlerin içinde olmazdım.
            Düşünsenize kuaför yönetiyor ülkenizi. Size şekil üstüne şekil veriyor yani. Eğitim de şekil  üstüne şekil yani. Sizin düşünceniz, adam yetiştirmeniz kof…Önce beden,önce stil ,önce boy post.Nasıl güzel görünmeliyim .boy aynası nerede?
          Öğretmen mi ona ne gerek var defterini dürelim gitsin!...
                                                                                                                                 Hatice Altunay/KHA.