MECLİSE BAKIN...! SEVSİNLER…
Ülkemize düşmanlık eden ve
düşmanlarımızı Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında savunan
Milletvekillerinin varlığı, oyları ile bu alçakları vekil olarak seçen
seçmenlerin vicdanını sızlatmıyor mu?
Meclise bakın!
Rusyayı savunan Milletvekilleri var.
İranı savunan Milletvekilleri var.
Suriyeyi savunan Milletvekilleri var.
Terörü savunan Milletvekilleri var. DÜŞMAN
BAŞINA…
Allah
bu ülkenin yar ve yardımcısı olsun.
Türkiye Büyük Millet Meclisi bir an önce
içinde bulunduğu bu ayıptan kurtulmalıdır.
Bu
ülke vatandaşlarının vergilerinden maaş alan, Türkiye Cumhuriyeti devletini
koruyacağına namusu, şerefi üzerine yemin eden ve Milletvekili
dokunulmazlığından yararlanan bu nankör insanlara hakkımı helal etmiyorum.
Ülkesinin düşmanları
ile ülkesine karşı tavır alanlar ülkeye ihanetten yargılanmalıdırlar.
Terörle
ilişkisi olanlar ise terör suçu ile yargılanmalıdırlar.
Milletvekili dokunulmazlıkları neden kaldırılmıyor?
Devleti yönetenler neyi beklemektedirler?
Devlet bu konuda zafiyet içindemidir?
PKK’nın siyasi uzantılarının eş
başkanlarından biri halkı sokağa dökerek elliden fazla insanın ölümüne neden oluyor.
Ülkeyi, Milyon dolarlarca maddi zarara uğratıyor. Tık yok… Elini kolunu sallayarak, korumaları
eşliğinde ve devletin koruması altında, Türkiye düşmanları ile gizli görüşmeler
yaparak Devletimiz aleyhine kirli ittifaklar kuruyor. Bizim devlet
yetkililerimizde sadece bakmakla yetiniyorlar. Bu nasıl bir anlayış? Anlamakta
güçlük çekmekteyim.
Bir diğer eş başkan sırtını PKK’ya PYD’ye
dayadığını hiç çekinmeden söylerken adeta devlete meydan okuyor. Yine yapılan
hiç bir şey yok.
Başka bir Milletvekili, “PKK sizi tükürüğü ile boğar” söylemi
içerisinde ve hala Milletvekilliği devam ediyor....
Şaşkınım. Üzgünüm.
Bu kadar duyarsızlık olamaz.
28 insanın ölümüne neden olan vahşi terör
saldırısı nedeni ile Mecliste gurubu bulunan siyasi parti başkan vekillerince
hazırlanan “KINAMA MESAJI” PKK’nın siyasi uzantıları tarafından imzalanmadı.
Bunun böyle olacağı belliydi…
Bu kadar net bir şekilde teröre destek veren
Meclis içindeki terör savunucularına karşı tavır geliştirilmelidir.
Hiç bir şekilde bunlar Türkiye partisi ve
Türkiye Milletvekili olarak görülmemelidirler.
Bu terörist savunucularının Mecliste bulunmaları
Meclisin ayıbı değilmidir?
Devletin yetkili kurumları Meclisi bu ayıptan
kurtarmak için bir an önce harekete geçmelidirler.
Hendekçi Belediye Başkanlarının
görevlerini devam ettirmeleri de İçişleri Bakanı’nın ve Cumhuriyet savcılarının
ayıbıdır.
Sayın
Bakan neyi bekliyor?
Sayın
Cumhuriyet savcıları neyi bekliyorlar?
Neden
görevlerini yapmıyorlar?
Bir dilim baklava çalan cocuğa ceza verip
tutuklattıran Türk yargısı, bu kadar açık ve net suç işleyen belediye başkan ve
diğer yetkilileri hakkında işlem yapmamanızı nasıl izah edebilirsiniz?
Bu açık ve net suçları işleyen ilgililer,
görevden alınarak derhal tutuklanmalıdırlar.
PKK ve uzantıları devletten ve ülkeden
temizlenmelidirler.
Başbakanın genelgesini önemsiyorum. Terörle ilişkisi tesbit edilen devlet'te
görev yapanların işlerine son verilme talimatı önemlidir. Bence bu genelge
daha da genişletilmeli. Teröristlerin ve terörle ilişkileri tesbit edilenlerin
T.C. vatandaşlığından çıkarılması da gündeme getirilmelidir.
Bölgedeki
Kürt vatandaşların %90’nı terörizme karşıdır.
Devletin üç yıllık ihmali ve paralel ihanetçilerin
istihbarati bilgileri gizlemeleri sonucu, PKK adeta bölgenin hakimi haline
getirilmişti.
İnsanlar korku tüneli içine sokulmuştu.
Vatandaş korkusundan PKK’lıların yanında
görünmek zorunda kalmışlardır.
Devlet yanlışından döndükten ve terörle ciddi
bir şekilde mücadele vermeye başladıktan sonra, vatandaşın devlete olan güveni
kısmen de olsa oluşmaya başladı.
Vatandaş devlete tam anlamı ile güven
duymamaktadır. Vatandaş devlete
güvendiği taktirde PKK kaçacak delik arar. Vatandaş devlete güven duyabilir
ise PKK’yı güvenlik kuvvetlerine ihbar eder. PKK bölgede yaşayabilme imkanı
bulamaz. Vatandaş devlete güven duyduğu taktirde bizzat silahlanarak güvenlik
güçleri ile birlikte savaşa dahi girebilir. PKK’nın yok edilmesinin tek bir
yolu var. O da devletin tam anlamı ile her yerde kamu düzenini sağlamasıdır.
Devletimiz iç ve dış şer güçlerinin
ittifakının hedefi halindedir. Kurtuluş savaşını yeniden vermekteyiz. Herkes bu
ciddiyetin farkında olmalıdır. Çok dikkatli, çok temkinli olmak zorundayız.
Bu
alçak güruh'u etkisiz hale getirebilmemiz için birlik, beraberlik ve
kardeşliğimizi pekiştirmek zorundayız.
Her
vatandaş kendisini bir görevli gibi görmek zorundadır.
Çevresinde
olup bitenleri izlemeli, şüphelendiği her şeyi güvenlik güçlerine
bildirmelidir.
Allah
ülkemizin yardımcısı olsun.
Saygılarımla.
İDRİS ORTAKAYA -KHA
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.