KANDİL PKK’SI BARIŞ SÜRECİNİN TARAFI

Bir tarafı devlet diğer tarafı Kandil PKK’sı ve İmralı’nın Öcalan’ı olan taraflar arasındaki “çözüm süreci” ile ilgili en samimi yaklaşımı Öcalan gösteriyor…

Diğer aktörlerin hepsi ise kaçak güreşiyor.

PKK’nın Karayılanı açıklama yaparak, “yüzü maskeli olanlar, Molotof atanlar bizden değildir. Onlar ajandır.” ifadesini kullanıyor.

Peki bu Ajanlar Cizre’yi, Silopi’yi, Hakkari’ yi yakıp yıkarken, onlara müdahale etmeyen güvenlik güçleri de devletten yana olmayan ajanlar mı?

Bu soru ister istemez insanın aklını meşgul ediyor.

Kobani bahanesi ile ülkeyi yakıp yıktıkları dönemde Van’da bir polis panzeri emniyet müdürlüğüne ait araçları ateşin içine ittiği için birçok gazetelere manşet olmuştu.

Hatta Panzeri kullanan polis memurunun paralelci olduğu söylenmişti.

Hakkari’de, Cizre’de, Silopi’de yüzleri maskeli, silahlı, Molotoflu teröristler bölgeyi ateş yerine çevirirken, onlara olabildiğince toleranslı davranan ve güvenlik zafiyeti gösteren güvenlik güçleri sorgulanmalı diye düşünüyorum.

Geçtiğimiz günlerde TBMM’nce yasalaşan ve Cumhurbaşkanımızca onaylanan “Güvenlik Yasası”, yüzü maskeli ve molotof kullananlara karşı polisin silah kullanmasına imkân veriyorken neden hiçbir şey yapılmadığını anlayamıyorum.

Bu olaylarda polise ait araçlar yakıldı.

Jandarma birliğine saldırıldı.

Birçok devlet kurumları yakıldı.

Devletin polisi ve jandarması aciz kaldı.

Vatandaş korku tünelinin içine sıkıştırıldı.

Olayları TV den izlerken nerde bu devlet diye isyan ettim.

Karayılan bu eylemi yapanların ajan olduğunu ifade ediyor. Çok delikanlı bir adamsa BDP ile birlikte Devletin yanında yer alarak bu ajanları deşifre etsin ki söylediklerinde samimi olduğunu görelim.

Birçok yazımda PKK’nın muhatap alınmasının yanlışlığını ifade etmiştim.

Halen o fikrimin doğru olduğuna inanıyorum.

PKK ucu açık uluslar arası terör örgütüdür.

Tek bir merkezden yönetilmiyor.

Birçok merkezlerin denetimindedirler.

Türkiye düşmanı olan her ülkenin bir PKK sı vardır.

Bu anlamda Barış ya da Çözüm sürecinin tek muhatabı bizatihi Kürt halkı olmalıdır.

Başbakan “kamu düzeni sağlanacaktır” derken Hakkari’yi Cizre’yi Silopi’yi kamudan saymıyor mu?

Sayın Başbakan lütfen kendinize gelin.

Sizin yanlış yapma şansınız yok.

Bu ülkede olup biten her şeyden siz sorumlusunuz.

Geçenlerde büyük bir yanlış yaparak, Sayın Bahçeliye “yüreğin yetiyorsa Tunceli’ye git Van’a git, Hakkari’ye git “ dediniz.

Bu ülkenin Başbakanı olarak böyle bir gaf yapma hakkına sahip değilsiniz.

Gidemez dediğin illerde yaşayan insanları terörist gibi göstermenizden, o ilerde yaşayan ve en az sizin kadar yurtsever olan insanlardan özür dilemelisiniz.

Bu ülkenin her yerine her kesin güven içinde gidebilmesini siz garanti etmek zorundasınız.

Eğer ülkemizde herhangi bir yere güvenlik açısından gidilemiyor ise bundan siz utanç duymalısınız.

İDRİS ORTAKAYA