Türkiye'de gelirde eşitsizlik azalıyor
ILO Genel Direktör Yardımcısı Polaski, küresel ücret artışlarının inişe geçtiği bir dönemde pek çok ülkenin aksine Türkiye'de gelirde eşitsizliğin azaldığını söyledi.
ANKARA
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 2014/2015 Küresel Ücretler Raporu, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Erdem ve ILO Genel Direktör Yardımcısı Sandra Polaski'nin de katıldığı toplantıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
ILO'nun kıdemli ekonomisti Patrick Belser tarafından sunulan raporda, şirketler için ücretlerin bir maliyet unsuru olduğu belirtilerek, ülkeler için ise ücretlerin düşük ya da yüksek olmasının net etkisinin, ücretlerin hanehalkı tüketimi, yatırımlar ve net ihracat üzerindeki etkilerinin yönüne ve göreli büyüklüğüne bağlı olduğu vurgulandı.
Geçen yıl ücretlerdeki küresel artışın 2012'dekine göre azaldığı ve kriz öncesi ücretlerin gerisinde kaldığı ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
"Küresel ücret artışı 2008 ve 2009 yıllarında kriz sırasında keskin bir düşüş göstermiş, 2010 yılında kendini bir ölçüde toparlamış, ardından yeniden inişe geçmiştir. Ortalama aylık reel ücretlerdeki küresel artış 2012 yılında yüzde 2,2 iken 2013 yılında yüzde 2'ye inmiştir ve bugün kriz öncesindeki 2006 ve 2007 yıllarında görülen yaklaşık yüzde 3’lük artışın gerisindedir."
Reel ücret artışının Asya ve Doğu Avrupa'da yüzde 6’yı bulduğuna dikkat çekilerek, bu artışın Latin Amerika ve Karayipler'de yüzde 1'in altında kaldığı belirtildi.
Raporda, G20 ekonomilerinde reel ücret artışının 2012 yılında yüzde 6,7 iken 2013’te yüzde 5,9'a indiğine dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Büyüklüğü ve reel ücretlerdeki artış hızının yüksekliği nedeniyle Çin küresel ücret artışında büyük bir yere sahiptir. Çin dışarıda bırakıldığında reel ücretlerdeki küresel artış hemen hemen yarı yarıya azalacak, 2013'teki rakam yüzde 2'den yüzde 1,1'e, 2012'deki rakam da yüzde 2,2'den yüzde 1,3'e inecektir. Gelişmiş ekonomiler grubunda reel ücretler 2012 ve 2013 yıllarında hemen hemen değişmemiş, artış 2012'de yüzde 0,1'de 2013'te ise yüzde 0,2'de kalmıştır. Yunanistan, İrlanda, İtalya, Japonya, İspanya ve Birleşik Krallık gibi kimi örneklerde 2013'te ortalama reel ücretler 2007'deki düzeyin altında kalmıştır. Bileşim etkileri (ücretli istihdam kapsamındaki işçilerin bileşimindeki değişikliklerin ortalama ücrete etkisi) krizden etkilenen ülkelerde önemli bir rol oynamıştır. 1999 ile 2013 yılları arasında gelişmiş ekonomilerde emek verimliliği gerçek ücretlerdeki artışı geride bıraktı ve ulusal gelirde emeğin payı (ki aynı zamanda ücretlerle verimlilik arasındaki bağlantıyı yansıtır) en büyük gelişmiş ekonomilerde azaldı."
Emeğin gelir içindeki payı
Genel olarak 1999’dan 2013'e uzanan dönemde gelişmiş ekonomiler grubunda reel ücret artışının emek verimliliğindeki artışın gerisinde kaldığı vurgulanarak, emek verimliliğindeki artışın 2009'dan bu yana ücretlerdeki artışın önünde gitmeyi sürdürdüğü bildirildi.
Emek verimliliğinin 1999 ile 2013 arasında Almanya, Japonya ve ABD'de ücretlerdeki artışın önünde gittiği anımsatılarak, Fransa ve Birleşik Krallık gibi diğer ülkelerde ise emeğin gelir içindeki payının aynı kaldığı ya da artmadığı belirtildi.
Dünyada ortalama aylık ücret bin 600 dolar
Raporda, şu tespitlere yer verildi:
"Emeğin gelir içindeki payı Rusya'da artarken Çin, Meksika ve Türkiye'de azalmıştır. Bununla birlikte, bir noktanın akılda tutulması yerinde olacaktır: Reel ücret artışının hızlı olduğu durumlarda yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde emeğin gelir içindeki azalan payının refah açısından etkileri gelişmiş ekonomilerdekinden daha farklı olabilir. Yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde ortalama ücretler bugün de en gelişmiş ekonomilerdekine göre önemli ölçüde düşüktür. Satın alma gücü paritesiyle ölçüldüğünde örneğin ABD'deki aylık ortalama ücret Çin'dekinin üç katıdır. Tanımsal ve yöntemsel farklılıklar nedeniyleücret düzeylerinin ülkeler arasında kesin bir karşılaştırmasını yapmak güç olmakla birlikte, gelişmiş ekonomilerde ortalama aylık ücretin satın alma gücü paritesi bazında 3 bin dolar, yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde ise bin dolar olduğu söylenebilir. Dünyada ortalama aylık ücret bin 600 dolar satın alma gücü paritesi olarak tahmin edilmektedir. Bununla birlikte gelişmiş ekonomilerle yükselen ekonomiler arasındaki gerçek ücret açısı 2000 ile 2012 yılları arasında daralmıştır. Bunun temel nedeni, yükselen ekonomilerde ücretler artarken gelişmiş ülkelerin birçoğunda aynı kalması ya da gerilemesidir."
Ücretler hanehalkı gelirinin başlıca kaynağı
Ücretlerin gerek gelişmiş ekonomilerde gerekse yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde hanehalkı gelirinin başlıca kaynağı olduğunun belirtildiği raporda, "Gelişmiş ekonomilerde, ülkeden ülkeye önemli farklılıklar görülmekle birlikte, ücretler çalışabilir çağdaki en az bir üyesi olan haneler açısından vergi öncesi, yardımlar sonrası gelirin yaklaşık yüzde 70 ila 80'ini oluşturmaktadır. Raporda ele alınan yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde ise ücretlerin hanehalkı gelirine katkısı daha azdır; bu pay Arjantin ve Brezilya'da yüzde 50 ve yüzde 60 arasında iken, Peru'da yüzde 40, Vietnam'da ise yüzde 30'dur. Özellikle daha düşük gelirliler söz konusu olduğunda bu ülkelerde kendi hesabına çalışma sonucunda kazanılan gelirin toplam gelir içindeki payı gelişmiş ekonomilerdekine göre daha büyüktür" ifadelerine yer verildi.
Türkiye'de gelirde eşitsizlik azalıyor
Toplantıda, hanehalkı harcamalarının toplam ekonomik faaliyetlerin en az üçte ikisini temsil ettiğine dikkate çeken Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Direktör Yardımcısı Sandra Polaski, ücret gelirinin hanehalkı gelirinin en büyük kısmını oluşturduğu düşünüldüğünde, sabit ve hatta azalan ücretlerin daha az tüketime yol açtığını söyledi.
Çalışanların harcamalarının azalmasının toplam tüketime, toplam tüketimde artışın olmamasının ise şirketlerin yeni yatırımlarına etki ettiğini belirten Polaski, "Toplam talepteki düşüş, küresel ekonomiyi etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesi. Bu aynı zamanda bizim bir türlü kaçamadığımız küresel ekonomideki yavaşlamanın da sebeplerinden" diye konuştu.
Küresel finans krizinin ardından ticarette çok yavaş bir toparlanmanın söz konusu olduğunu ifade eden Polaski, şunları kaydetti:
"Ticaretteki toparlanma, kriz öncesi seviyesine gelmedi. Çünkü yüksek gelir grubundaki ülkelerdeki hanehalklarının geliri, tahmin edilen boyutlara ulaşmadı. Pek çok ülkede gelirler arasında eşitsizlik var. İşgücü piyasası ve ücretler arasındaki dengesizlik, sorunun ya temel kaynağı ya da en önemli nedenlerinden biri. Türkiye, Arjantin, Brezilya ve Rusya'da gelirde eşitsizlik azalıyor ama pek çok ülkede eşitsizlik artıyor. Ücretlerdeki eşitsizlik işgücü piyasasından başlıyor. Emlakta ya da vergilerden başlamıyor. İşgücü piyasasındaki eşitsizlik mesela ABD'deki gibi bütün eşitsizliğin temelini oluşturuyor."
Son 5 yılda 5 milyon kişiye ilave istihdam
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Erdem de ücretlere salt ekonomik bir faktör olarak bakılmaması, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir unsur olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Küresel finans krizinin birçok ülkede hanehalkı gelirinini düşürdüğüne dikkati çeken Erdem, gelişmiş birçok ülkede yükselen işsizlik, büyüyen borç stoku, artan yoksulluk ve gelir dağılımındaki bozukluğun ortak sorun olarak öne çıktığını belirtti.
Türkiye'nin güçlü ve sürdürülebilir bir büyümeyi yakaladığını ve son 5 yılda 5 milyon kişi için ilave istihdam oluşturduğunu bildiren Erdem, ekonomiden sağlığa, sosyal güvenlikten bankacılığa kadar birçok alanda gerçekleştirilen reformlar sayesinde Türk ekonomisinin dış risklere karşı daha dirençli hale geldiğini vurguladı.
İzlenen politikalar sayesinde dünyada işsizliğin artığı bir dönemde Türkiye'de işsizliğin azaldığını ve son yıllarda yüzde 9-10 seviyesine getirildiğini ifade eden Erdem, "Aralarında Türkiye'nin de olduğu yükselen ve gelişen ülkelerdeki ücret artışlarının gelişmiş ülkelere nazaran daha iyi olduğu önemli bir tespittir" dedi.
Açılış konuşmalarının ardında, ILO'nun Kıdemli Ekonomisti Patrick Belser tarafından ILO'nun 2014/2015 Küresel Ücretler Raporu'nun sunumu yapıldı.
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.