İDRİS ORTAKAYA "TERÖRİZM İNSANLIK SUÇUDUR".

TERÖRİZM İNSANLIK SUÇUDUR

          İnsan düşmanları, insanlık suçu işleyenlerdir. İnsanlık suçu işleyenler, insan görünümündeki canavar yaratıklardır. Bu alçak teröristler, insanı yaşatmak için uğraş veren sağlık personelini ve kullandıkları araçlarını da hedef almaktadırlar.

Dünyanın hiç bir yerinde, Kızılhaç'a, Kızılay'a, insanı yaşatmak için uğraş veren ambulans ve diğer sağlık araçlarına, sağlık personeline hiç kimse saldırıda bulunmaz ve bulunamaz. Bulunanların başına dünyayı yıkarlar. Bu kuruluşlar insani yardım yapan kuruluşlardır. Bunların hem geçiş üstünlükleri vardır. Hem de dokunulmazlıkları… Bu durum tüm dünya devletlerince kabul edilmiştir. 

Ne acıdır ki bizim ülkemizde bu kural bozulmuştur. Bu kurala uymayan alçak teröristler, sözde Kürt halkının temsilcisi olarak kendilerini lanse eden bu alçaklar, Hakkari’de doğum sancısı çeken bir Kürt vatandaşının eşini hastaneye yetiştirmek için helikopterle Van’a ulaştırmaya çalışanları tarayarak bu hizmetin yapılmasına engel olmaya çalışmışlardır.

Mardin’de sağlık ekibinin yolu kesilerek saldırıda bulunulmuştur ve ambulans yakılmıştır.

Kürt halkına ihanet eden ve onların yaşamalarına izin vermeyen bu ihanet çeteleri Kürdün savunucusu olabilir mi?  

Bunlar olsa olsa Kürt düşmanıdırlar.

Barajlarımıza sabotaj düzenleyen, Doğalgaz boru hattını havaya uçuran, Kürdistan lideri Barzani’nin petrol boru hattını patlatan, Kürdistanlılara dahi ihanet eden, Polisleri uykuda öldüren, kaza ihbarında bulunarak olay yerine gelen trafik polislerine pusu kurarak katliam yapan, sivil giysisiyle çarşıda Babası ile telefon görüşmesi yapan askerin kafasına sıkan bu alçaklar kimlerdir?

Bunlar insan görünümünde, vicdanı, merhameti, Allah’ı, dini, kitabı, delikanlılığı, mertliği, namusu, şerefi vel hasılı hiç bir manevi değeri olmayan alçak ve namusuz yaratıklardır.

Bu alçaklar Kürt'ü temsil edebilirler mi?

Bu terörist kahpelere karşı taviz verilirse, taviz verenler de bu kahpeliklere ortak olurlar. Devlet, bu alçakların kökleri kazınıncaya kadar, bunlarla savaşmalıdır.

Bunların ağababalarından mutlaka hesap sorulmalıdır. Bunlar kime uşaklık etmektedirler? Kimin talimatı ile yakıp yıkıyorlar? Lider kadroları kimlerdir? Finansman kaynakları nereden sağlanıyor? Hangi devletlere uşaklık ve taşeronluk yapıyorlar? Karargâhları nerededir? Hangi ülkede barınıyorlar?

Bu soruların cevabını bizim devletimiz mutlaka biliyordur. Eğer bilmiyorsa bu bir facia olur.

         Devlet bu ihanet şebekesini ve onların yasal uzantılarını, ülkeye ihanet suçundan mutlaka yargılamalıdır.

Dışarıdaki devletlerden ve Kandil’den talimat veren şebeke liderleri devletimizin denetimi altına alınmalıdır. Başlatılan terörle mücadele çalışmaları, aralıksız devam edilmeli, inleri başlarına yıkılmalıdır. Barış butonuna basanların bir tarafları sıkıştı. Bu alçakça girişimlerde bulunan şebeke, barış mitingleri düzenleyerek göz boyamaya çalışmaktadırlar. Bu alçak eylemlerde bulunanların barış yalanlarına inanılır mı? Teröristler barış ve eylemsizlik diyor. Bunlara inanmak gaflettir. Bunlar temizleninceye kadar aksatmadan operasyonlara devam edilmelidir.

Dokunulmazlıkları olanların dokunulmazlıkları kaldırılarak ülkeye ihanetten suçundan yargılanmalıdırlar.

          Bu çirkin eylemlerde bulunan kandırılmış insanların Kürt olduklarına inanmıyorum. Kürtler delikanlı insanlardır. Böyle alçaklıklar Kürtlere uygun değil. Kürtler birçok manevi değerlerle taçlandırılmış insanlardırlar. Kandırılmış örgüte dâhil edilmiş çocuklar bu alçak eylemleri kesinlikle onaylamazlar. Bu alçaklıkları fark ettiklerinde kesinlikle örgütten ayrılmak  için ilk fırsatı değerlendireceklerinden eminin.

Saygılarımla…

İDRİS ORTAKAYA