Şebnem Bursalı "Kalemi silahla susturmak...

Azgınlar yine iş başında. 3 yıllık 'çatışmasızlık' halinden 'eli kanlı terörist' hallerine geçmekte hiç zorlanmadılar zaten. Sebepti sonuçtu gibi konular bu yazının mevzusu değil, başka bir yazıda yine konuşuruz. Bu yazının konusu; bu alçak teröristlerin amaçlarına hiçbir zaman ulaşamayacaklarıdır...
7 Haziran seçimlerinde, sahte imajlarla allayıp pulladıkları siyasetçiler ve partiler istedikleri sonuçları alamayınca ve AK Parti'siz bir hükümet dışında bir formül kalmayınca, önce neredeyse her gün gelen şehit haberleriyle milyonlarca vatandaşı yüreğinin en derininden vurmaya ve isyan etmeye tahrik ettiler. Ama bu ülke sahipsiz değil elbette; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Hükümeti ve Genelkurmayıyla en güzel cevap, yapılan hava saldırısıyla verildi, binlerce leş verdiler.
Dağdaki teröristler birer hayvan gibi avlanırken, onların siyasetteki temsilcileri de boş durmadı, ağababalarına koştular. Hem içeride hem dışarıdaki ağababalarına. Hatta, Ankara temsilcileri ile daha önceden kararlaştırdıkları kahvaltı programını bile, gazetecileri son gece tek tek arayarak 'yurt dışına gitmek zorunda' kaldıkları gerekçesiyle iptal ettiler. Şehitlerimize şehit demekten bile aciz bu zavallılar, üstlendikleri misyonu 'layığıyla' yerine getiriyorlar zaten...
Polis ve askerlerimizin şehit olmaları yetmedi bunlara. Eli kanlı, gözü dönmüş katillerin hedefi şimdi de siviller oldu. Adres şaşırttı mı peki sizi, bizi? Elbette hayır. Kendilerine en az Turkuvaz Medya Grubu kadar net karşılık veren, Star Medya Grubu Başkanı Murat Sancak'ın dün sabah aracına yaptıkları çarpraz ateşteki hedef; direkt öldürmek idi. Neyse ki; Allah korudu ve bu menfur saldırıdan Murat Sancak ve diğer 2 arkadaşı yara almadan kurtuldu. Şahsım ve gazetem adına kendilerine bir kez daha geçmiş olsun diyorum.
Eli kanlı teröristlere bir çift sözüm var: Susturmaya kalksanız da yine susmayız. Çünkü, birimiz susarsa, susturulursa, diğerimiz anlatmaya yine devam eder, bilginiz olsun..
Peki neden Star grubu, neden Murat Sancak? Anlatayım.

MESELE MİLLİ OLMA KONUSUDUR
1- Mesele kürt sorunu değil, terör sorunudur.. Hala anlamadınız mı?
2- Mesele bir demokratikleşme ve insan hakları sorunu değildir. Eli kanlı teröristlerin ve onların içerideki ve dışarıdaki işbirlikçilerinin Türkiye'yi sarmala alma, etkisiz hale getirme operasyonudur. Bunu hala anlayamadınız mı?
3-Mesele MİLLİ olma konusudur. Bunu hala anlamayan var mı?
Bu seferki sivil hedef medya oldu. Medyanın kalem tutan gazetecisi değil, en tepe yöneticisi oldu. Mesaj açık; Biz istersek en tepedekini de sustururuz. (Okuyucularımdan milyon kez özür dilerek) NAH susturursunuz. Korkutup susturacağınızı sanıyorsanız; başka kapıya..
Kalemin silahla susturulması, susturulmaya çalışılması bugünün meselesi değil.

O SİLAH BİR GÜN SENİ DE VURUR
Her dönem olmuştur. Olmaya da devam edecektir ama susan, pısan, yılan biz değil, siz kalleşler olacaksınız.
Ama, bir çift sözüm medyaya yönelik yapılan bu silahlı saldırıya karşı ağzını açmayanlara, hatta kıs kıs gülenlere. Onlara en efendi ifadeyle; Yazıklar olsun diyeceğim.
Murat Sancak'a yapılan saldırıyı 'sözde' haber yapan samanyoluhaber.com haber sitesinin haber diline bakarsanız anlarsınız. Bunun; Dünkü Taraf Gazetesi'nin 8 şehit haberini '8 asker öldü' ifadesiyle vermesinden bir farkı var mı? Bu vatan için canını veren askere, polise ŞEHİT denir beyler. Sivil de bu vatan için canını kaybederse, yasal olarak değil belki ama şehadet yolunda gitmiş sayılır. Bugün ona yarın bana demezsen, bugün karşındakine atılan silah gün gelir seni de vurur. Bunu sakın ama sakın unutma...
                                                       ...Şebnem  Bursalı....