Bennur Karaburun: Su topunda gol kraliçesi oldum, seyyar satıcılık yaptım
AK Parti'nin engelli Bursa Milletvekili Karaburun, 7 yaşından 23 yaşına kadar su topu ve yüzme sporlarıyla ilgilendiğini belirterek, "Hiç yılmadım, hayattan kopmadım" dedi.
AK Parti'nin engelli Bursa Milletvekili Bennur Karaburun, tüm vatandaşların Dünya Engelliler Günü'nü kutladı.
Karaburun, eski binaların ise tadilatlar yapılarak engellilere uygun hale getirildiğini anlatarak, yapılacak çalışmalarla bütün kamu binalarını engellilere uygun hale getirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
"Çalışan engelli için çalışma hayatındaki en zor durum nedir?" sorusu üzerine Karaburun, bedensel engelli olarak, evinden çıktığı anda asansörünü rahatlıkla kullanmak istediğini ifade etti. Karaburun, "Bir yere gidiyorsam rampalı otobüsünü kullanabiliyorum, iş yerime de rampalarla rahatlıkla ulaşabiliyorum" diye konuştu.
"Arabalarınızı engelli rampalarının önüne park etmeyin"
Bennur Karaburun, görme engelliler için kaldırımlara yapılan yüzeylere ya da bedensel engelli rampası önüne zaman zaman arabaların park ettiği anımsatılarak, "bu konuda vatandaşları bilinçlendirmek için nasıl bir çağrıda bulunulabileceğinin" sorulması üzerine ise şöyle konuştu:
"Rampaların önüne araçlarını park eden vatandaşları görüyorum, bu engelleri zaman zaman ben de yaşadım. Vatandaşlarımızdan bu konuda daha duyarlı olmalarını bekliyoruz. Lütfen, ne olur biraz daha dikkatli olun, arabalarınızı engelli rampalarının önüne veya görme engelliler için kaldırımlara konulan hissedilebilir yüzeylere park etmeyin."
AK Parti'li Karaburun, "Meclis'in engelliler için uygun olup olmadığı" yönündeki soruya yanıt verirken, Meclis'te rahatlıkla her yere gidebildiğini, inanılmaz derecede rahat olduğunu söyledi. Karaburun, Meclis'in bu konuda ödüllü olduğunun altını çizdi.
"Beni annem düşürmedi, oradaki kaldırım düşürdü"
7 yaşından 23 yaşına kadar su topu ve yüzme sporlarıyla ilgilendiğini kaydeden Karaburun, şunları kaydetti:
"Bursa rekorlarım, Bursa ve Türkiye derecelerim oldu, üç kez üst üste gol kraliçesi oldum, milli takım kamplarında bulundum. İstanbul'da bir firmada çalışırken trafik kazası geçirdim ve 5,5 ay yoğun bakımda kaldım. Boğazım delikti ve solunum cihazına bağlıydım, makinelerle yaşam desteği sağlanıyordu. 1996 yılıydı, o zamanki durumu biliyorsunuz. İstediğiniz ilacı alamıyordunuz, annem ve babam benim ilaçlarım için sabahın 5'inde erkenden ilaç kuyruklarına giriyordu. İlacı alamadığımız zaman ben yoğun bakımda, annem ve babam da dışarıda acı çekiyordu. Sosyal güvencem olduğu halde evlerimizi satmak durumunda kaldık. 5,5 ayın sonunda bir şekilde atlattık.
O zor günlerde arkamda dağ gibi duran babam iki kez bel fıtığından ameliyat oldu, kalp pili takıldı. İlk zamanlar kollarımı bile doğru düzgün kıpırdatamıyordum, yastık desteği ile oturabiliyordum. Kazadan sonra ilk kez 1998 yılında dışarıya çıktım ve annem beni yolda düşürdü. Aslında beni annem düşürmedi, oradaki kaldırım düşürdü. Şu anda oradan rahatlıkla geçebiliyorum, çünkü orada rampa var. Mali açıdan zor günler geçirince seyyar satıcılık yaptım, makyaj malzemesi ve parfüm sattım. İkinci üniversiteyi seyyar tezgahımın başında bitirdim, sonra üçüncü üniversiteye başladım. Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü son sınıf öğrencisiyim. Hiç yılmadım, hayattan kopmadım. Yüzücü arkadaşlarımdan hiçbir zaman kopmadım, bana her zaman destek oldular."
TBMM - COŞKUN ERGÜL
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.