Aptullah ATALAY HAKINDA ATILAN ŞUURSUZCA İFTİRALARI KHA OLARAK KINIYORUZ
TOPLUMDA İYİ İNSANLARA TAHAMMÜLÜ OLMAYAN KÖTÜ GAZETECİLER DE VAR HALK BUNLARA İTİBAR ETMESİN
Aptullah ATALAY HAKINDA ATILAN ŞUURSUZCA İFTİRALARI KHA OLARAK KINIYORUZ
Ne zaman iyi bir idareci başarı ve emeği ile zirveye tırmanır ve hizmete talip olur haramzadeler'de ona musallat olurlar. Abdullah Atalay böyle başarılı bir şahsiyet ama bide uğraşanlara bakın gazetenin isimde kendisi ile tezat yaşıyor .Zakir KAYA.KHA
Ne zaman iyi bir idareci başarı ve emeği ile zirveye tırmanır ve hizmete talip olur haramzadeler'de ona musallat olurlar. Abdullah Atalay böyle başarılı bir şahsiyet ama bide uğraşanlara bakın gazetenin isimde kendisi ile tezat yaşıyor .Zakir KAYA.KHA
Abdullah Atalay Sosyal sitesinde yayınladığı yazıları aynen sizlerle paylaşıyoruz
Halkımız kadirşinas bir halktır. Kimi zaman çok yönlü baskılarla iradesi engellenmeye çalışılmışsa da zulmü ve baskıyı bertaraf edebilmiştir. Halkımız adına karar veren yerel yöneticiler, kararlarını, yetkilisi olmadıkları irade kullanımına götürdüklerinde, sicillerini bir halkın bedduasıyla doldururlar. Geçmişte bunların örneği oldu ve çok şey kaybedildi. Nedense yine aynı hakkı kendilerinde görüyorlar! Halkın iradesini horlayarak, yaftalayarak, onlar adına haksız referans olarak, hak etmedikleri bir sahiplik konumuna bürünerek, bir atanmış olduklarını unuturak pervasızca hareket etmekten geri durmazlar. Acizliklerinin ve beceriksizliklerinin üst mercilere taşınmaması için de ne fırıldaklar çevirirler!
Bizim temel problemimiz sahipsizliktir; gerçek sahipsizlik... Bize yapılanları, çıkıp haykıran birini gördünüz mü? Bizi yanlış tanıtanlara dur diyen biri/ birileri oldu mu? Bizim geri kalmışlığımızı, eğitimsizliğimizi, sağlık sorunlarımızı, yıllardır Erzurum yolunda dolmuş hattı gibi çalışan servislerimizi, her gün onlarca ambulansla civar illere hasta taşınmasını haykıran oldu mu? Yanıbaşımızda sağlık kentleri kurulurken bize de niye yok dendiğinde sahipsiz bırakılanları sahiplenen oldu mu? 120 köyünde imam olmadığı için, bu ihtiyacın giderilmesi için mücadele edenlere sahip çıkıldı mı? Öğretmenlerinin ortalama 14 ay görev yaptığı bir ilde, başarısızlıkları had safhaya ulaşmış, görevde kalmak için meslektaşlarını yersiz yaftalayarak ispiyonlayan yöneticilere sorumlulukları hatırlatıldığı için, çocuklarımızın bu yüzden cahil kalmalarına sebep oldukları için gösterilen tavrı "dışarıda karşılanma" iftirasına dönüştürenlere ses çıkarıldı mı? Bu ilin başka il veya veya illerin müdür ve akademisyen yetiştirme arka bahçesi olmadığını haykıranlara sahip çıkıldı mı?
Peki neden? Çünkü bizi kardeşlik ve ilimizi sahiplenme bilincinden uzaklaştıran ve bize yakışmayan bir hasetlik bazen dolanır ayağımıza. Enerjimizi alan Iftira ve dedikodular gelir oturur gündemimize. Değerlerimiz oluşsun isteriz ama ilk fırsatta harcanmalarına biz göz yumarız. Bürokratımız, işadamımız, yöneticimiz, etkin politikacımız, akademisyenimiz vs olsun isteriz ama onların geldikleri noktada verdikleri mücadele'yi sahiplenmeyiz.
Peki neden? Çünkü bizi kardeşlik ve ilimizi sahiplenme bilincinden uzaklaştıran ve bize yakışmayan bir hasetlik bazen dolanır ayağımıza. Enerjimizi alan Iftira ve dedikodular gelir oturur gündemimize. Değerlerimiz oluşsun isteriz ama ilk fırsatta harcanmalarına biz göz yumarız. Bürokratımız, işadamımız, yöneticimiz, etkin politikacımız, akademisyenimiz vs olsun isteriz ama onların geldikleri noktada verdikleri mücadele'yi sahiplenmeyiz.
Kente sahip çıkma bilinciyle değerlerimizi; dünya görüşü, aşiret, aile, kabile demeden sahiplenmedikçe de mesafe alamayız. Çünkü gelişen, güç olarak her tarafa serpilen başka bölge insanlarının tutumuna ve birbirlerine verdikleri değere bakın, beni daha iyi anlarsınız.
. ............................... İFTİRA HABER .................
ODA TV'nin Yeni Şafak Gazetesinin hakkımda yapmış olduğu yalan haber ile ilgili haberi;
AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi, 7 Haziran seçimlerinde AKP Ağrı 1. sıra adayı Abdullah Atalay’ın “Enerji bakanı olacağım” diyerek iş adamlarından destek aldığını ve bu sayede aday yapıldığını yazdı. Yeni Şafak, BEDAŞ Genel Müdürlüğü döneminde ismi yolsuzluk ve intihara azmettirmek suçlamasıyla gündeme gelen Atalay’ın, Cengiz Holding, Limak Holding ve Kolin İnşaat tarafından desteklenerek AKP Ağrı 1. sıra adayı yapıldığını yazdı.
Bunun üzerine Abdullah Atalay Yeni Şafak'ta bir tekzip yayınlattı. Tekzipte, "Gazetenizin de içinde bulunduğu grup firmalarından Sistem İnşaat Tur.San.Tic.Ltd.Şti. BEDAŞ tarafından açılan ihalelere daha önce katılmış olduğundan; ihalelerle ilgili tüm süreci, ihtilaf ve itirazların hangi merciler tarafından ne şekilde değerlendirileceğini çok iyi bilmektedir. Dolayısıyla yapılan haberde objektiflikten kasten uzaklaşıldığı ve iyi niyetli olunmadığı açıktır" ifadeleri kullanıldı.
İşte o tekzibin tamamı:
"Gazetenizin 10.Ekim.2012 - ll.Ekim.2012 - 14.Ekim.2012 tarihli nüshalarında, Oktay YILDIRIM imzası ile yayınlanan İHALE BASKISI ÖLÜME GÖTÜRDÜ' - "İHALEYİ ALIRSANIZ BİZ SİZİ BATIRIRIZ - "BOŞUNA GİRME İFLAS EDERSİN" - "BABAMI ÖLDÜRENLERDEN HESAP SORACAĞIZ'' başlıklı yazı içerikleri GERÇEK DIŞIDIR -KAMUOYUNU YANILTICI - HEDEF GÖSTEREN - SUÇ İSNAT EDEN, BEYAN YORUM VE DEĞERLENDİRMELER İÇERMEKTEDİR.
Gazetenizin 10.10.2012 günlü yaptığı haberde; ''YILDIRMA POLİTİKASI ÖLÜME GÖTÜRDÜ" baslığını kullanarak yalan haber yapılmıştır.
08.10.2012 günü kendi canına kastederek vefat ettiğini öğrendiğimiz Beypınarlılar Firması sahibi merhum Hüseyin Aktaş, kurumumuz BEDAŞ müteahhitlerindendir. Merhumun vefatı çok yeni olup soruşturma adli makamlarca halen devam etmektedir. Yayınlanan haber içeriklerinde; "çete sözüyle hareket edildiği, "merhuma baskı yapıldığı "haksız cezalar kesildiği", "vefatından önce son olarak müvekkilimiz BEDAŞ yöneticisi Abdullah Atalay ile 27 dakika görüştüğü" ileri sürülmüş, müvekkilimiz haksız yere suçlanmış ve hedef gösterilmiştir.
Gazetede yer alan İddialar hiçbir şekilde gerçek olmadığı gibi, bütünüyle çarpıtmadır. İftiradır. Müteveffa Hüseyin AKTAŞ ile ilgili yayında; merhuma ait olduğu iddia edilen "intihar notu'' eşliğinde müvekkilimizin merhumu intihara sürüklediğine ilişkin mütalaa yapılmıştır. Müvekkilimiz hakkında şüpheli sıfatıyla yürütülen bir soruşturma bulunmamakla birlikte, yazılı ve görsel basında gazeteniz dışında bu iddiayı paylaşan hiçbir yayın organı yoktur. Merhuma ait olduğu iddia edilen sözler ile habere konu edilen notun ne amaçla ve hangi ruh haliyle yazıldığı ve söylendiği, gerçekten ilgilisi tarafından mı yazılıp yazılmadığı adli bir soruşturma konusu iken, Yeni Şafak Gazetesi tarafından Genel Müdür Abdullah ATALAY'ın hedef gösterilmesi amacıyla kullanıldığı anlaşılmaktadır.
HER TÜLÜ ZARARDAN GAZETENİZ SORUMLUDUR
Bu hususla ilgili yaşanacak her türlü maddi-manevi zararlardan gazetenizin sorumlu olacağı açıktır.
Haberde, müvekkil Abdullah ATALAY''la, Hüseyin AKTAŞ'ın 27 dakika konuştuğu ve bundan sonra merhumun intihar ettiğ iddia edilmiştir. Böyle bir görüşme yapılmamış olup tamamen iftiradır. Herhangi bir iddianın ileri sürülmesi için makul bir dayanak, görünüşte de olsa bir dayanak aranmalıdır. Böyle bir dayanak ise bulunmamaktadır. Gazetenin merhumun son görüşmesinin kimle olduğunu en azından müvekkilimiz Abdullah ATALAY ile olmadığını bilmesi, bilmiyor ise yazmaması Basın Ahlakının gereklerindendir. Merhumla yapılan son görüşme, firmanın işçilerinin şirketimiz önünde, yapmış olduğu gösteri neticesinde firmanın talebi üzerine, 0l Ekim 2012 tarihinde Genel Müdürlük odasında firma sahibi merhumun kendisi, ortağı, iki sendika yetkilisi ve genel müdür yardımcısının da bulunduğu bu ortamda, firma işçi ücretlerinin ödenmemesi sorununun çözümü için gerçekleştirilmiş, bu toplantı sonunda yüklenici firma tarafından ödenemeyen maaşların BEDAŞ tarafından ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bunun dışında Hüseyin AKTAŞla müvekkilimiz arasında yüz yüze veya telefon ile hiçbir görüşme yapılmamıştır. Kaldı ki, Hüseyin AKTAŞ'ın ortağı bahsedilen son görüşmeyi kendisinin yaptığını ifade etmektedir. Gazetenizin, Basın Meslek İlkelerini dikkate almayarak, merhumun ortağına dahi sormadan, afaki surette gerçek dışı yalan haber yaptığı anlaşılmaktadır.
Gazetenizin haberin yapımında iyi niyet taşımadığı, BEDAŞ'a yazılı olarak yönelttiği sorulara 9 Ekim 2012 tarihinde yazılı olarak verilen cevaplar dahi çarpıtılmıştır. Açıklamada merhum ile iki hafta önce konuşulduğu bildirilmişken, haberde ''iki hafta görüşmüş" şeklinde verilerek, iki hafta boyunca olumsuz bir süreç yaşandığı intibaı verilerek yazı çarpıtılmıştır.
YALAN HABER
Haberde; ''Firmaya baskı yapıldığı, İhalelere yaptığı itiraz nedeniyle cezalandırıldığı ve çifte standart uygulandığı, zamanında hak edişlerinin yapılmadığı" iddia edilmektedir. Halbuki; Hüseyin AKTAŞ'ın ortağı olduğu Beypınarlılar Firması geçmiş yıllarda da müvekkilimizin Genel Müdürü olduğu BEDAŞ şirketinden benzer işler almış, işlerini mevzuat gereği yerine getirmiş ve herhangi bir sorun da yaşamamıştır. KİK mevzuatı çerçevesinde hemen hemen her iş kolunda firmalar tarafından itirazlar yapılabilmekte ve itirazlar mevzuat çerçevesinde değerlendirilmektedir. Ayrıca, Firmaya iş programı gereği yapması gereken iş miktarları zamanında verilmiş ve bugüne kadar firma kendisine verilen işlerin % 95''ini ancak gerçekleştirilebilmiştir. İşin başlangıcından bu güne kadar 6 ayda firmaya, 4,6 Milyon TL hak ediş ödemesi zamanında yapılmış; işçilerin SGK bildiriminin 20 gün geç yapılması nedeniyle 244 bin TL, yapmadığı işleri yapmış gibi gösterdiği için 105 bin TL para cezası uygulanmıştır. Uygulanan cezalar şartname, BEDAŞ ile müteahhit şirket arasında imzalanan sözleşme gereğidir. Fiilen kesintisi dahi yapılmayan cezanın ödemeye oranı (%5,3) dikkate alındığında firmaya baskı yapıldığı iddiaları tamamen gerçek dışıdır. Kaldı ki; kamu yararını gözetmek, yasaların uygulanmasını sağlamak kurum yöneticilerinin asli görevidir.
Gazetenizin 11.10.2012 ounlü BOŞUNA GİRME İFLAS EDERSİN' ve 14.10.2012 günlü BABAMI ÖLDÜRENLERDEN HESAP SORACAĞIZ başlıklı haberleri de tamamen gerçekdışıdır ve yalan haber niteliğindedir.
Genel Müdür Sayın Abdullah ATALAY ne 1997 de, ne de 2004 de BEDAŞ'da yöneticilik yapmamıştır. Müvekkilimiz 2008 Ocak ayında TEDAŞ Genel Müdür Yardımcısı iken BEDAŞ'a Genel Müdür olarak tayin edilmiş bulunmaktadır. Bu husus dahi haberin araştırma yapılmaksızın, masa başında yapıldığının göstergesidir. Haberde adı geçen kişiler müvekkilim döneminde çalışmamışlardır. Gazetenizce, basit bir araştırma ile gerçek durum öğrenilebilecek iken, objektif gazetecilikten uzak ve fırsatçılık yapmak sureti ile tarih ve kişi ismi vermeyerek, birinci Sayfada müvekkilimizin isim ve resmini yayınlayarak, yalan haber yapmak suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunulmuştur. Gazetenizce basit bir araştırma ve soruşturma yapılsa idi; bu kişilerden birine ait firmanın daha önce BEDAŞ'a yaptığı ve ödemesini aldığı işleri, yeniden yapmış gibi gösterip haksız yere kasten mükerrer tahsilat yaptığını öğrenebilirdi. Nitekim bu konu ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı''na 2012/25313 Sayı ile suç duyurusunda bulunulmuş ve yine aynı nedenle kamu alacağının tahsili için İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2012/198 Sayı ile Alacak Davası açılmıştır.
GAZETENİZİN DE İÇİNDE BULUNDUĞU GRUP...
Müvekkilimizin yöneticisi bulunduğu kurumun tüm işlemleri Sayıştay, Maliye Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Enerji Bakanlığı ve TEDAŞ tarafından periyodik olarak denetlenmektedir. Yine yapılan ihaleler (KİK) Kamu İhale Kurumu denetimine tabi olup, kamu yararını gözetmek, yasaların uygulanmasını sağlamak kurum yöneticilerinin asli görevidir.
Gazetenizin de içinde bulunduğu grup firmalarından Sistem İnşaat Tur.San.Tic.Ltd.Şti. BEDAŞ tarafından açılan ihalelere daha önce katılmış olduğundan; ihalelerle ilgili tüm süreci, ihtilaf ve itirazların hangi merciler tarafından ne şekilde değerlendirileceğini çok iyi bilmektedir. Dolayısıyla yapılan haberde objektiflikten kasten uzaklaşıldığı ve iyi niyetli olunmadığı açıktır.
Gazetenizin daha önceki tarihli nüshalarında; belirtilen iddialarla ilgili Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde verilen takipsizlik kararında;"...iddiaların daha çok kurumlarındaki iktidar kavgasından kaynaklandığı gözetildiğinde kamu davası açmaya yetecek kadar Somut delil ve vicdani kanaat oluşmadığından bu şikayetlerle ilgili olarak yetkililer hakkında yüklenen suçlardan kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına ..." karar verilmiştir.
Bütün bu gerçekler dikkate alınarak 'Basın Meslek İlkeleri çerçevesinde gazetenizin "Seviyeli ve Ciddi nitelikteki yazılara - yorumlara yer vermesi gerektiğini" belirtiriz.
BEDAŞ Genel Müdürü ve Personelinin Tümü Görevinin Başında , Büyük bir Özveri ile Çalışmalarını Sürdürmektedir. Kamuoyunun Bilgisine Sunulur.
İşbu cevap ve düzeltme yazısının 5187 sayılı Basın kanunu'nun 13. Maddesi uyarınca gazetenizin yayınlanacak ilk sayısında, aynı sayfa, belirtilen başlık ve puntolarla yayınlanarak, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin sağlanmasını rica ederiz. Saygılarımızla, 17/10/2012
Abdullah Atalay – BEDAŞ Genel Müdürü'ne vekaleten
Av. Mehmet Kadir Filizer"
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.