Kamu düzeninden asla taviz vermeyeceğiz
İçişleri Bakanı Ala, "Çözüm sürecini gerçekleştirirken kamu düzeninden asla taviz vermeyeceğiz" dedi.
GAZİANTEP
İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Çözüm sürecini gerçekleştirirken kamu düzeninden asla taviz vermeyeceğiz. Hem milletimizin can ve mal güvenliği emniyeti garanti altında olacak hem de bu sorun çözülerek Türkiye'nin ayak bağı olmaktan çıkarılacak" dedi.
Ala, Onat Kutlar Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti Şahinbey 5. Olağan İlçe Kongresi'nde, koltuklarını başlarında taşıyanlardan olmadıklarını, eski siyaset anlayışını bertaraf eden, milletini başının üstünde taşıyan "hizmet erleri" olduklarını söyledi.
Bu anlayışı eski siyaset temsilcilerinin de söylediğini hatırlatan Ala, söylenen sözün özgül ağır olması için test edilmiş olması gerektiğini ifade etti. Artık başkalarına yardım için el açan ülke olmadıklarını, yeryüzünde dışarıya en çok yardım yapan birinci devlet haline geldiklerini vurgulayan Ala, "Sizin Gazze deyişinizle daha öncekilerin Gazze deyişi aynı değil" diye konuştu.
AK Parti iktidarlarının halkın desteğini artırarak aldığını söyleyen Ala, şöyle devam etti:
"Ekonomik krizlere rağmen, ekonomik istikrarını sürdüren Türkiye var. Siyaseten baktığınızda Ukrayna'daki durumu izliyoruz. Ondan önce Balkanlardaki hadiseleri biliyoruz. Şimdi yanı başımızda hiç arzu etmediğimiz, olmaması için çaba sarf ettiğimiz, daha iyi olması için yüreğimizi ortaya koyduğumuz ama maalesef bu sorunla karşılaştığımız Suriye'de iç savaş, dram yaşanıyor. Irak hakeza. Siyasal istikrarsızlık var. Mısır ve Libya da sıkıntılar içerisinde, siyasal istikrarsızlık var. Etrafımız ateş çemberiyken siyasal istikrarımızı sapa sağlam sürdürüyoruz. Büyük devletler ekonomik çöküntüye girmişken biz ekonomik istikrarımızı sürdürüyoruz. İşte millete dayanan siyasal anlayışın başardıkları bunlardır."
"AK Parti, vatandaşını düşman olarak tanımlamaktan çıkardı"
Dostlarla müttefiklerin birbirinden ayrılması gerektiğine işaret eden Ala, önceden halkın seçtiği iktidarların statükoyla ittifak yaptığını, milletin oyunu milletin aleyhine kullandığına dikkati çekerek, şimdi "halkın dostu iktidarın" olduğunu ifade etti.
Ala, şimdi milletten aldıklarını temel problemleri çözmeye harcadıklarını, bunlardan birisinin ve en önemlisinin din ve vicdan özgürlüğü olduğunu dile getirdi.
Milletten aldığı oyu başörtüsü serbestliğine dönüştüren iktidarın olduğunu belirten Ala, "Burada açık olan da kapalı da benim kardeşim, biz hepsinin özgürlüğünü sağlamakla mükellefiz. Kim, o insanın özgürlüğüne, hak ve hürriyetine musallat olmaya çalışırsa karşısında bizi bulur, nitekim bulmuştur. Allah aşkına geriye dönüp baktığımızda, biz o zaman da bunun akılsızca olduğunu söylüyorduk, bu yasakları koyup uygulayanlar hiç utanmıyor mu?" dedi.
Bütün okullarda Kur'an-ı Kerim ve Siyeri Nebiyi serbest bıraktıklarını, kimsenin bir şey kaybetmediğini, aksine milletin huzur kazandığını vurgulayan Ala, şöyle konuştu:
"Din ve vicdan konusunda maalesef devletimizin gizli ve açık kayıtlarında dindarlar, çeşitli görüşte olanlar, yasal örgütlenme içerisinde olan kardeşlerimiz, birçok cemaat var. Ülkücülerden, Akıncılara ve Milli Görüşçülerden herkes o kayıtlarda 'mücadele edilmesi gereken düşmanlar' olarak tanımlanıyordu. AK Parti bunları da ortadan kaldırdı, tarihin çöplüğüne attı. AK Parti, vatandaşını düşman olarak tanımlamaktan çıkardı, ülkenin en önemli varlığı olarak oraya bir daha silinmemek üzere kaydetti."
Türkiye'nin istikrarına bir paralel saldırı olduğuna işaret eden Ala, "Bu da bertaraf edildi, yola devam ediyoruz. O saldırılar Türkiye'nin istikrarını yok etseydi, ne olurdu 90'lı yıllar hatırlayalım. Bunu bir tarafa koyalım, Allah'a şükür onlar da başarılı olamadı. Milletimiz yoluna devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Çözüm süreci
Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Ala, "Şimdi bir başka konu, çok önemli sorun, yıllarca çok maliyet ödedik, çok insan kaybettik, çok şehit verdik, çok kaybımız var. Bu terör sorunu, Kürt sorunu" diye konuştu.
Bu konuda da 2002'den beri ciddi adımlar attıklarını vurgulayan Ala, o dönemi yaşayanların bile hayal edemeyeceği bir sürü demokratik hak ve özgürlüklerin gerçekleştirildiğini anlattı. Bunu bir lütuf olarak görmediklerini dile getiren Ala, temel hak ve özgürlükleri "boyun borcu" olarak gördüklerini, sorunun çözümü adına da önemli mesafeler katettiklerini kaydetti.
Sürecin birinci aşamada "Şubat darbesiyle" kesintiye uğratıldığını aktaran Ala, şöyle devam etti:
"Oslo görüşmeleri, bu mesele çözülsün diye ortaya koyduğumuz performans. Daha sonra başka ülkelerin istihbarat örgütlerinin içeridekilerle yaptığı işbirliği sonucu deşifre olmasını sağladılar ve sekteye uğradı. Bu mesele bizim ayağımızda pranga. O prangaları söküp atmaya çalışırken önümüze bunlar geliyor. Buna rağmen 'devam edeceğiz' diyoruz. Milletimiz arkamızda, çözülmesini istiyor. Terör örgütü geri çekiliyor 8 Mayıs. Aradan bir ay geçiyor, Gezi olayları oluyor. Türkiye'de bu olayları içeride yapanlar ve bunu 24 saat dışarıya servis edenler. Belli televizyonları biliyorsunuz, yayın yaptılar. Ondan sonra geri çekilme durdu. Acaba kimlerin parmağı var bu işlerin içinde. Bütün bunlar 'One minute'den sonra oluyor. Yılmıyoruz, bu mesele çözülsün, prangalardan millet olarak kurtulalım, yolumuza hızlı bir şekilde devam edelim çünkü yapacak çok işimiz var."
Süreçten netice alacakları günlerde Kobani olaylarının yaşandığını ifade eden Ala, Kobani (Ayn el Arap) bahane edilerek yaşanan gelişmelere değindi.
Bazı problemlerin farkında olduklarını ve onları da çözeceklerine işaret eden Ala, şöyle konuştu:
"Bu kadar iş yapılmışken, 1 milyon 600 bin civarında Suriyeli buradayken bu hadise oluyor. Ortalık yakılıp yıkılıyor, oraya yardım edecekmişiz. Sen kendi memleketini yakıp yıkıyorsun. Sen oraya nasıl yardım edeceksin. Neyi yakıp yıkıyorsun, dur, dur. Bu süreci sabote edenlere dön de 'çözülmesi için çaba harcanan sorun benim sorunum' de. Yani senin sorunun. O sorunu çözmeye çalışıyoruz. Sen sabote ediyorsun ve milleti sokağa çağırıyorsun. Şimdi dışarıdan halledemeyenler, Ankara'da ittifakla eskisi gibi halledemeyenler, Gezi olaylarında, Kobani olaylarında sokakta halletmeye çalıştılar. İçeride de bu kadar sabotaj ve provokasyona rağmen yolumuza devam ediyoruz."
Türkiye'de din ve vicdan özgürlüğünde alınan mesafeye dikkati çeken Ala, terör sorunundan da kurtulupçözüm süreci başarıya ulaştığında, Türkiye'nin artık bu coğrafyada değil, dünyanın her yerinde inisiyatif alıp söz sahibi olabileceğini vurguladı.
Ala, "Böyle bir Türkiye'nin inşası için çalışırken bu sabotajcılara söyleyeceğimiz şey şudur; aklınızı başınıza alın, bunlar hepimizin lehine olan hedeflerdir. AK Parti teşkilatları ve milletimiz bu meselenin fazlasıyla şuurundadır. Öyle kolay pabuç bırakmazlar" dedi.
Çözüm sürecinin önemine de değinen Ala, şunları kaydetti:
"Biz bu çözüm sürecini gerçekleştirirken, kamu düzeninden asla taviz vermeyeceğiz. Kamu düzenini sağlayarak, bunu gerçekleştireceğiz. Yani ya o ya bu değil, hem o hem bu olacak. Hem milletimizin can ve mal güvenliği emniyeti garanti altında olacak hem de bu sorun çözülerek Türkiye'nin ayak bağı olmaktan çıkarılacak. Yolumuza böylece devam edeceğiz. Çünkü millet bizimle beraberdir, olup bitenin farkındadır ve onun feraseti tuzak kuranların bilgisinden daha kavidir. Biz sizden aldığımız yetkiyle bu çözüm sürecini sonuca erdirip meseleyi çözeceğiz."
Diğer konuşmacılar
AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer de yaşanan olaylara rağmen vatandaşın hükümetine sahip çıktığını söyledi.
Gelecek seçimlerde de oyların artacağını belirten Koçer, "Kasım ayı başından bu yana demokrasi şöleni yaşanıyor. Sandıklardan birlik ve beraberlik çıkıyor. Ülkemize, milletimize, 2023'e, 2071'e selam olsun" diye konuştu.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise güçlü bir takımla toplumun vicdanı olduklarını söyledi.
İyi günde de kötü günde de beraber olduklarını ifade eden Şahin, şöyle devam etti:
"Bugün Şahinbey emin ellerde. Bir milyon nüfusuyla yerel kalkınmada örnek çalışma yapıyor. Gaziantep'te, AK Parti'nin düğmesini iyi ilikledik. İyi ki bu takımın içindeyim, iyi ki bu takımın bir ferdiyim. Geçen sürede yaptığımız işleri herkes biliyor. Bu dava fanilerin davası değil, öyle şeyler yaşadık ki bütün dünya bizi kıskançlıkla izledi. Bu dava, Hz. Adem'den beri başlayan, Yunus Emre ve Mevlana'nın davası" diye konuştu.
Şahin, fitnenin ve fesadın değil, kardeşlik ve huzurun olduğu kongre süreci yaşatacaklarını dile getirdi.
Şahinbey İlçe Başkanı Hakan Kurt da kongreye birlik ve beraberlikle geldiklerini söyledi.
Tekrar göreve layık görüldüğü için partililere teşekkür eden Kurt, bunu layıkla yerine getirmek için çalışacaklarını belirtti.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, Gaziantep programı sonunda Zeugma Mozaik Müzesi'ni de gezdi.
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.