REKLAM ALANI

KHA HABERLER

ANADOLU BASIN YAYIN BİRLİĞİ GENEL BAŞKANI SALİH ERGÜL HOCAMIZIN KALEMİNDEN NEREDE YANLIŞ YAPTIK?

ANADOLU BASIN YAYIN BİRLİĞİ GENEL BAŞKANI SALİH ERGÜL HOCAMIZIN 

KALEMİNDEN NEREDE YANLIŞ YAPTIK?



“Haydin biraz düşünelim”

Her işin başı eğitim diyoruz.Öyle ise, eğitilen ne olmalı; ruhlar mı, beyinler mi, zihniyet mi?

“Yoksa sadece din ahlakı ve “her işin başı olan, Allah korkusu mu?”

50 yıl önce yüksek okul mezunları günümüze oranla oldukça azdı. Buna rağmen görgü,

 saygı, terbiye ve ahlaki değerler gibi toplumu bir arada tutan manevi bağlar, çok daha 

güçlüydü. Bunun nedenini hiç düşündünüz mü?

Özellikle büyük şehirlerde yaşayan gençlerden, ortalama on kişiden birinin üniversite 

mezunu olduğu günümüzde, cehaletin, saygısızlığın, riyakarlığın, yalanın ve sahtekarlığın 

neden bu kadar çok olduğunu hiç düşündünüz mü?

Maneviyatın önüne maddiyat geçtiğinden, ezici rekabetin yarış haline geldiğinden, insanlar 


neredeyse doğdukları andan itibaren hayata bu telkinlerle adım atıyorlar. Henüz ilkokul 

sıralarında başlayan ve “güçlü olanın ayakta kaldığı” körpe beyinleri “OKS, LGS, ÖSS” vs gibi 

sınavlarla, hayata atılmadan önce yarışmayı ve ezici rekabeti öğrenmektedirler.

Üniversiteyi bitirdiklerinde, hızla rekabet ortamına atılan gençleri bekleyen başka bir yarış

 ise, iş hayatında beklemektedir. Geleceğe hazırlamak adına yapılan bu yarışlarda da,

 farkında olmadan insanların kişilikleri değişmektedir.

Nerede hata yaptık!..


-Hata eğitimin neresinde?


-Hata okullarda mı?


-Hata insanlarda mı?


-Hata sistemde mi?


-Hata maneviyatın hızla yok oluşunda mı?


-Hata globalleşmekte mi?


-Hata teknolojide mi?


-Hata, bence yaradılıştan hızla uzaklaşmaktadır.


-Hata, Allah’ın gönderdiği hak kitapları tam olarak uygulamayıp, insanların koyduğu kuralları


 din sayıp uygulamaktadır.

-Hata, maddiyatın ön planda olup, manevi duyguların hızla yok oluşundadır.


-Hata, yaradılış gereği insanların ihtiyacı olan maneviyatın hak kitaplarda değil de, sahte 


mutluluk vadeden, düşünce akımlarında aramaktadır.

Nerede o eski günler


Günümüzde, “nerede o eski ticaret ahlakı, nerede o eski saygılı ve görgülü insanlar” diye


 eskiye duyulan özlemin sık, sık dile getirildiğini hepimiz duymuşuzdur.

Bu insanlar hepimizin anaları-babaları veya dedeleriydi. Bunların bir çoğu, orta öğretim veya 
yüksek okul eğitimi almamışlardı. Hatta bazıları okur–yazar dahi değillerdi. Onlarda olan bu

 denli görgü, saygı, dürüstlük, efendilik ve mertlik neydi? Bence sadece Allah korkusunu 

içlerinde tam olarak taşımalarıydı.


-Ticarete bakıyoruz, kaçakçılık, sahtekarlık, rüşvet almış başını gidiyor.


-Trafiğe bakıyorsunuz, saygısızlık, hoşgörüsüzlük yollara hakim olmuş.

-Fakire bakıyorsunuz, yüzsüzlük, kıskançlık, özenti, hatta biraz da gurur.


-Zengine bakıyorsunuz, onlarda da ayrı bir yüzsüzlük, acımasızlık, vurdum duymazlık, ve 


sistem doğrultusunda yapılan meşru hırsızlık. Biraz da görgüsüzlük.

-Eğitimliye bakıyorsunuz, kendini dev aynasında görüyor.


-Eğitimsize bakıyorsunuz, onlarda eğitimliyi dev aynasında görüp, “okumuş adam, ne yapsa


 doğrudur” önyargısıyla, kendini olabildiğince küçültüyor.

“Bu yazdıklarım da, toplumun bazı kesimlerini ilgilendiriyor.” (Asil ve saygılı insanları,


 buradan tenzih ederim.)

Peki tekrar soruyorum!..


Biz çocuklarımıza okullarımızda ne öğretiyoruz?


“İlim yuvası olması gereken okullarımızda, farkında olmadan onları sisteme kurban mı ediyoruz.”
Evet, bence sisteme kurban ediyoruz.. Her şeyde olduğu gibi, yaradılışa aykırı yaşam 


seçildiğinde, günümüzde yaşananların tamamı yukarıda anlattığım gibi kendini belli 

etmektedir. Çünkü Yüce Allah, insanın yaradılışına en uygun yaşam şartlarını, gönderdiği 

hak kitaplarda apaçık anlatmıştır. Bunun ötesinde bir yaşam tarzı seçildiğinde ise, her işte 

olduğu gibi eğitimde de çarpık modeller ortaya çıkmaktadır.

Allah sonumuzu hayreylesin.

Hiç yorum yok

hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.