REKLAM ALANI

KHA HABERLER

Tribünü Karıştırana Af Yok

Tribünü Karıştırana Af Yok

Bakan Kılıç, Beşiktaş-Galatasaray maçında çıkan olaylarla ilgili en ağır cezaların verileceğini belirtti.

Tribünü Karıştırana Af Yok

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, spor gündemine dair Milliyet'in sorularını yanıtladı: 
Milli Takım'ın bu hafta Estonya maçı var.

- 4 maçın 4'ü de almamız lazımdı. 2'de 2 yaptık. İnşallah 4'te 4 olur. Sonra Milli Takım Dünya Kupası'nın katılımcısı olur. Fatih Hoca'nın başladığı nokta itibarıyla şartların çok zorlandığını kabul etmek lazım. Ne kadar başarabilirizin takipçisi olacağız. Zoru başarmış olacağız. İnşallah Dünya Kupası'na katılırız.

BU TAKIM BDP'LİLERİN DE MİLLİ TAKIMI

BDP'lileri de maça davet ettiniz mi?

- Ak Parti, CHP, BDP, MHP herkesi maça davet ettim. Çünkü Milli Takım benim Milli Takım'ım değil. Milli Takım sadece ben Türküm diyenlerin Milli Takım'ı değil. Milli Takım bütün Türkiye'nin Milli Takım'ı. Türküyle, Kürdüyle bu ülkenin bütün yurttaşlarının Milli Takım'ın çoşkusunu ve heyecanını birlikte yaşaması lazım. Davet ettik muhakkak gelenler olacaktır. (Yanıt geldi mi BDP'den?) Liste şu an elimde yok. Ama Milli Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu üyesi olan tüm partilerin milletvekillerini biz davet ettik. Kapımız herkese sonuna kadar açık. Milli Takım, Ak Partili'lerin Milli Takım'ı olduğu kadar BDP'lilerin de Milli Takımı. Gelen kim olursa olsun hep birlikte Milli Takım'ı orada coşkuyla desteklemeye hazırız.

DERBİ ÖNCESİ KASA KASA İÇKİ SATILDI

Beşiktaş-Galatasaray derbisinin ardından çok şeyler yaşandı. İlk gördüğünüz zaman ne düşündünüz?

- Manzaranın Türkiye'ye yakışmadığını düşündüm, kabus gibiydi. İki senedir yaptığımız uyarılara rağmen o tablonun yaşanmış olması kabul edilebilir bir durum değil. Tüm tarafların kabahati var. Herkes kabahatlerini sorgulamalı. Kimse kendi kabahatini ve sorumluluğunu başka birinin üzerine atmaya kalkmamalı. Maç öncesinde stadyum dışında 'derbi fesh' adıyla bir etkinlik yapıldı. O arada dışarıdan seyyar satıcılardan kasalar dolusu alkollu içki satışı yapıldı o bölgede. 

Bütün bunlar gerek polisin gerek kulubün kontrolünde raporlanması gereken konulardır diye düşünüyorum. Çünkü takımını seven bir taraftar duvarların üzerinden aşarak biletsiz biçimde stadyuma girmez. Sonra da skor ne olursa olsun sahaya dalmaz. Polisi ve güvenlik görevlilerini kovalamaz. Bunu yapanların futbolsever olduklarına inanmıyorum. Bunu yapanların Türkiye'yi Türk bayrağını, ülkemizin imajını sevdiklerini ve düşündüklerini zannetmiyorum. Holiganizim böyle bir şey. Holiganzim ile her zeminde mücadele edilecek. Bu cümleler ağır. Biletsiz biçimde tribünleri aşarak stadyuma girmek de son derece ağır bir olaydı.

Holiganlara yönelik neler yapılacak?

- Herkes yeni kanunlar bekliyor. Antibiyotik tedavisi gibi, beden antibiyotike fazlaca alışırsa her seferinde daha yüksek doz ihtiyacı hissedilir. Mevcut kanunlar mücadele için yeter. Kulüpler mücadeleye katkı vermeli. Hâlâ bu işten şikâyet eden kulüplerin taraftardan sorumlu yöneticilerinin kimler olduğunu bizler bilmiyoruz. Kanuna göre kulüplerin taraftardan sorumlu yönetici tayin etmesi lazım. Bu yöneticinin taraftarın eğitimini üzerine alması lazım. Tribündeki olayları kontrolü altında tutması lazım. Tribünlere müdahil olması lazım. Taraftar dernekleri üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeli. 

Spor programları bize akıl veriyor. Spor programındakiler bize akıl vereceklerine dönsünler canlı yayında söylediklerini sonra banttan bir daha izlesinler. Sportif olduğu iddia edilen yayınlar maalesef bugün Türk spora yönelik ciddi kışkırtmalar içermektedir. Futbol müsabakası iki kulüp arasında bir eğlence. Bilet gelirlerinden, reklam gelirlerinden devlete gelen bir şey yok. Kazandıkları her şey kendilerinin. Para, imaj, itibar kendilerinin. Kupa ve şampiyonluk kendilerinin. Ama olayların faturasını devlet ödeyecek, öyle yağma yok. 

Bu eğlencenin tarafı sahadaki kulüplerin başkanlarıdır, yöneticileridir. Olayların yaşanmaması için önlemleri kendileri alacak, buna rağmen olaylar yaşanıyorsa da bedeline katlanacak. Maç bitene kadar kenarda bekleyip olaylar bittikten sonra 'yangın var' diye feryat etmenin kimseye katkısı yok. Polis, savcı daha duyarlı artık. Holiganlar, çeteler, organize işlere girenler bu işin ele başları, ücretsiz bilet alıp bunu karaborsa da satanlar, suç aleti sokanlar, alkollü içki sokanlar ve bunlara göz yumanlar en ağır biçimde bedelini ödeyecek. Mevcut kanunlarda bunun bedeli en ağır biçimiyle zaten var.

TARAFTARLAR 1 YIL BOYUNCA TAKİP EDİLDİ

Taraftar gruplarına yönelik operasyonlar eleştiriliyor.

- Spor alanlarında suç işleme, suç aleti sokma, yasaklı madde sokma gibi şeyler var. 1 yıldan bu yana gelen bir takip bu. Beşiktaş-Galatasaray derbisiyle başlayan bir takibin neticesi değil. 1 yılı aşkın bir süreden bu yana devam ede gelen spor alanlarında suç işleme eğilimi içinde bulunanların ve suç işleyenlerin organize faliyetlerine yönelik polisin sürdürdüğü takibin neticesi. Organize eylemler var burada. Teknik takibe konu olan unsurlar medyaya yansıdı. 

Milliyet gazetesine de bir takım unsurlar yansıdı. Suç aletlerinin neler olduğu suç işleme yöntemleri yansıdı. Masum olan aklanır çıkar, suçu olan yargıya intikal eder, bedelini öder. Bundan sonra da bu gruplara ve kesimlere yönelik hamleler tavizsiz sürecek. Bunu herkes böylece bilsin. Evet 'ne istersek yaparız yapanın yanına kâr kalır'. Bitti. Yapanın yanına kâr kalmayacak. Bu kadar net.

OLİMPİYAT'IN KİTABINI YAZACAĞIZ

Olimpiyatları alamamamızın arkasında İslam ülkelerinin bize oy vermemesi gösterildi. Buna katılıyor musunuz?

- Kimin net olarak kime oy kullandığını bilmiyoruz. Gezi Parkı olaylarına dayalı istikrarsızlık görüntülerine ve arbede fotoğraflarına varıncaya kadar onlarca farklı parametrenin negatif sonuç üzerinde tesirleri olmuştur. Türkiye'de olimpiyat istemeyen bazılarının sağa sola gönderdikleri elektronik postalar, AK Parti olimpiyat organizasyonu yapmasın diye Türkiye'yi sağa sola gammazlayanların çaba ve girişimleri faktörler arasındadır. Ben Arjantin'de bronşit oldum. Bugün hâlâ tedavisiyle uğraşıyorum. Çünkü hafife aldım. O mücadele takdire şayan bir mücadele idi.

Olimpiyat adaylığını ve sürecini evre evre kitaplaştırmayı düşünüyorum. Gelecekte bu ülkenin spor yöneticileri yeniden bir olimpiyat adaylığına başvuracak olurlarsa ellerinde gerçekçi bir doküman bulunsun. Görselleri bulunsun.

BAŞBAKAN BİZİ TESELLİ ETTİ

Başbakanımızın ilk tepkisi ne oldu?

- Başbakanımız süreç boyunca bizden sürekli bilgi aldı. Süreçte yaşanan gelgitlerin farkında. Başkanımızın tavrı daha ziyade teselli edici bir tavırdı. Bu sistemin ve oy kullanmanın hangi alışkanlıklar üzerine kurulu olduğunu çok iyi biliyor.

OLİMPİYAT'I KAYBETMEMİZİ İSTEDİLER

Kına mesajınız tartışıldı?

- Mesaj üzerine alınanlar oldu çokca. Aslında onların dönüp geriye doğru kendilerinin olimpiyat adaylığına ne derece köstek ve destek olduklarını tartışmaları lazım benim mesajımdan ziyade. Benim attığım tweet toplumun tamamına yönelik bir cümle değil. Ülkede yaşayan herkese söylenmiş bir şey de değil. Eğer bir yanda Türkiye kaybetti diye sevinenler yoksa bu twett'i kimsenin üzerine almasının gereği de yok.

Ama üzerine alınanların sayısından anlıyorum ki, bir hayli sevinen de oldu demek ki. O gün sosyal medyada, 'Taksim kazandı Tayyip kaybetti' diyenlerdir sevinenler. Bu mesajı üzerlerine aldılar. Demekki sosyal medyada çok kuvvetliler. Türkiye'nin kaybı benim canımı yakar, yüreğimi burkar. Türkiye'nin kaybetmesine Türkiye'de yaşadığı halde sevinenler varsa buna anlayış göstermemizi kimse bizden beklemesin
.lidergazete

Hiç yorum yok

hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.