Çözüm süreci güçlü iradeyle sürecek
Başbakan Davutoğlu, " Çözüm sürecini güçlü bir iradeyle sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.
MALATYA
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Malatya'da katıldığı toplu açılış töreninde halka hitap etti. Başbakanlık görevini alır almaz yaptıkları planlamada, ilk ziyaretlerden birini Malatya'ya yapmak istediğini söylediğini belirten Davutoğlu, "Malatya her zaman bize sahip çıktı, milli iradeye sahip çıktı, her zaman hep AK Parti'nin milli irade bayrağını yükseltti. Allah Malatyalılardan razı olsun" dedi.
Malatya'nın sadece aziz bir şehir olmadığını, Malatya'nın "destan şehri, destanlaşan şahsiyetlerin şehri" olduğunu ifade eden Davutoğlu, Malatya'nın tarihiyle bu tanımı hak ettiğini vurguladı. "Malatyalıların bu topraklardaki yüce değerlerin öncüleri" olduğunu kaydeden Davutoğlu, Malatyalıların "cesur, yiğit, boyun eğmez, dik duran" insanlar olduklarını söyledi.
Malatya'nın aynı zamanda ilk sivil Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın memleketi olduğunu hatırlatan Davutoğlu, Malatya'ya aralarında okullar, hastaneler ve tesisler bulunan 44 eser takdim etmeye geldiklerini belirtti. Davutoğlu, "Size taahhüt ediyorum, Malatya her türlü hizmeti alacak, hak ettiği yere gelecek. Malatya madem ki milli iradeye sahip çıkmıştır madem ki her zaman dimdik durmuştur, hak ettiği bütün hizmeti alacaktır Allah'ın izniyle" diye konuştu.
"Provokatörler sahneye çıktı"
Başbakan Davutoğlu, Malatya'ya gelmeden önce bir "kahramanı ziyaret ettiğini" belirterek şunları söyledi:
"Dün Bingöl'de saldırıya uğrayan Emniyet Müdürümüz Atalay Bey'i ziyaret ettim. Kahraman eşi Yüksel Hanım'ı ziyaret edip, geçmiş olsun dedim. Kurban Bayramı'nı tam bir kardeşlik içinde eda ederken birden provokatörler, Türkiye'yi karıştırmak isteyen ajan provokatörler sahneye çıktılar ve 31 vatandaşımızın katline sebebiyet verdiler. 2 polisimizi şehit ettiler. Allah onlara rahmet eylesin. Emniyet Müdürümüz ağır yaralı olarak Ankara'ya getirildi. Elhamdülillah sıhhati iyi, ama onun o kahramanlığını duyup, bizzat ziyaret edip size gelirken, şu mesajı da size getirdim: Bütün o emniyet görevlilerimizin alnından öpüyorum ve bu kahramanlıklarını Malatya halkına takdim ediyorum."
Çatışmalar sürerken yaralanan emniyet müdürünün dün gece esnafı ziyarete çıktığını hatırlatan Davutoğlu, "Herkesin evine çekildiği bir anda, bu kahraman emniyet müdürümüz halkla kucaklaşmak için yola çıktı, kucaklaştı ve alçakça pusu kurdular. Onu yaralayıp iki kardeşimizi şehit ettiler" dedi.
Davutoğlu, "Böylesi provokasyonlara girenlerin peşi bırakılmayacak, bu provokasyonlara kalkışanlardan hesap sorulacak. Buradan bir kez daha Bingöl Valimizi ve oradaki emniyet görevlilerimizi tebrik ediyorum. Bu alçakları iki saat içinde bulup cezalandırdılar. Ve onlara yaptıklarının bedelini ödettiler. Bundan sonra bu topraklarda kimse yaptığı suçun karşılıksız kaldığını düşünmeyecek. Mutlaka hesabı sorulacak" diye konuştu.
"Kobani'deki olayların bahane edilerek fitne tohumu ekmek isteyenler olduğunu" dile getiren Davutoğlu şöyle konuştu:
"Milletimizin kardeşliği, toplumumuzun birliği beraberliği... Hiçbir şeyi buna değişmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti topraklarının her bir santimetrekaresi azizdir, mübarektir, şehit kanıyla bize emanet edilmiştir. Buna sahip çıkmak bizim için asli bir görevdir. Ve bu aziz vatan üzerinde yaşayan herkes, etnik ve mezhebi kimliği ne olursa olsun, siyasi düşüncesi ne olursa olsun, hangi toplum kesiminden gelirse gelsin, bu ülkenin vatandaşı olmak itibarıyla azizdir, saygıya layıktır ve onları bu topraklar üzerinde ebedi kardeş kılan bir kültürün parçasıdır. Biz Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak kim ne provokasyon yaparsa yapsın, hiçbir şekilde bu provokasyonlar üzerinden bir kardeş çatışmasının çıkmasına, kardeş kanının akıtılmasına izin vermeyeceğiz. Bizim çözüm sürecinden anladığımız budur. Herkesin kardeşçe kucaklaşmasıdır. Herkesin kendi ana dilini konuşabilmesi, kültürel özelliklerini yaşayabilmesi ama kesinlikle terörden ve şiddetten uzak durmasıdır. Bu milli birlik ve kardeşliğimizin teminatı demokrasimizdir. Malatyalıların sahip çıktığı demokrasi. Turgut Özal'ın inşa etmede katkıda bulunduğu demokrasi. 28 Şubat'ta sizlerin gür bir sesle karşı çıktığı diktalara, cuntalara karşı halkın iradesinin demokrasisi... Biz bu demokrasiyi yaşatacağız" diye konuştu.
Özgürlükleri koruyacaklarını, başkaları bu özgürlüklere saygı göstermese bile kendilerinin göstereceğini belirten Davutoğlu, "İkinci prensibimiz, bu topraklarda vatanımızın, milletimizin, ülkemizin, bayrağımızın, birliğine ve dirliğine el uzatılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz" dedi.
"Çözüm süreci, kamu düzenine alternatif değildir"
Bütün vatandaşların hukukunun teminatı olduklarını ifade eden Davutoğlu, "Devletimizin, milletimizin, bayrağımızın, ülkemizin, birliğinin ve dirliğinin teminatı da biziz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Çözüm süreci, hiçbir şekilde kamu düzenine alternatif de değildir, kamu düzenini bozmak isteyenler için bir mazeret de olamaz" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son 3 gün içinde Vandalizmin her türlüsünü, eşkıyalığın her türlüsünü, terörün her türlüsünü yapanlara buradan sesleniyorum, sakın ola ki bu milletin birliğini ve beraberliğini yok edeceğinizin rüyasını kurmayın. Bu millet, Seyyit Battal Gazi'den Çanakkale Savaşı'na kadar birlikte ve ortak bir kaderi paylaşmışlardır, ortak bir kaderin ortak temsilcileri olmuşlardır. Bu birliğe ve beraberliğe el uzatılmasına izin vermeyeceğiz. Buradan bütün vatandaşlarımıza da sesleniyorum, vakur bir şekilde devletinize ve hükümetinize güvenerek birlik ve barışı korumaya özen gösterin. Bu saldırılara maruz kalmış, bu saldırılarda mağdur edilmiş, zarar görmüş illerimizdeki kardeşlerimize de sesleniyorum, birçoklarının valisini ve belediye başkanlarını bizzat aradım. Bu eşkıyaların yaptıklarının hesabı sorulacak."
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kudretli bir devlet olduğunu ve bütün yaraları saracağını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Yıkılan, yakılan binaların daha iyisini yapacağız. Yıkılan, yakılan o tesislerin çok daha büyüğünü yapacağız. Yakılan araçların daha iyisini getireceğiz. Daha güçlü bir şekilde bu bölgeye yatırım yapacağız. Kesinlikle, hiçbir şekilde karamsarlığa kapılmayın. O şehirleri gerekirse yeniden inşa ederiz. Biz yaparız, onlar yıkmaya kalkışırlar, aramızdaki fark bu. Biz inşa ederiz, onlar tahrip ederler, biz gönül kurarız, onlar gönül yıkarlar, biz 'insan için devlet' deriz, onlar kendi ideolojileri için insanları katlederler ama bilsinler ki ne bu devlet acizdir ne bu millet tecrübesizdir. Bu millet oynanan oyunları gayet iyi görüyor. Geçen sene Gezi olayları diye sokağa çıkanların hangi amaçla yola çıktığını bu millet bildi ve bize desteğini daha da artırarak sürdürdü. 17 Aralık'ın arkasında nelerin olduğunu bu millet gördü. Şimdi de Kobani bahanesine sığınarak milli birliğimizi, dirliğimizi, toplumsal huzurumuzu hedef edinenlerin esas gayesi Türkiye'de bir kargaşa çıkarıp 2015 seçimlerine giderken bir istikrarsızlığa yol açmaktır. Biz buna izin vermeyiz. Onun ötesinde buna kahraman milletimiz, aziz milletimiz ve Malatyalılar, izin vermez. Malatyalılar set olur bu senaryoları durdurur."
"Onların meselesi insanlık meselesi değil"
Türkiye'nin 12 yıldır her zaman zalimlerin, diktatörlerin, teröristlerin karşısında olduğuna, mağdurların, mazlumların yanında yer aldığına bütün dünyanın şahitlik ettiğini belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Şimdi hesap sorma zamanı, muhasebe etme zamanı aynı zamanda. Suriye'de son 3.5 yıl içinde katil Esed'in bombaları, Halep'i, Humus'u, Şam'ı, Lazkiye'yi bombalarken, oradan fevç fevç kardeşlerimiz, Arabıyla Türkmeniyle Kürdüyle Sünnisiyle Nusayrisiyle Hristiyanıyla fevç fevç Türkiye'ye sığınmak isterken bugün 'Kobani' deyip yola çıkanlar, sokağa çıkıp Türkiye'yi tahrip edenler neredeydi? Yoktular. Çünkü onların meselesi insanlık meselesi değil. Çünkü onların meselesi vicdan meselesi değil. Onlar sadece istismar ederler. Biz ise buradan bir kez daha Suriye'deki bütün şehirlere, ilçelere, köylere haykırarak söylüyorum, mesaj olarak gönderiyorum aziz Anadolu'dan. Bizim için Humus'ta, Bayırbucak'da, Tel Abyad'da, Kobani'de, Haseke'de, Afrin'de, Dara'da, Lazkiye'de tarihi kardeşlik anlamında tarihin bize emanetidir. Bizim kapımıza gelene, bize sığınana hiçbir zaman etnik kökenin nedir diye sormadık, mezhebin nedir diye sormadık. Kucak açtık ve kucak açmaya devam edeceğiz. Kobani'deki kardeşlerime, Ayn El-Arab'dan gelen kardeşlerime sesleniyorum. Bu provokatörler ne yaparlarsa yapsınlar Anadolu insanı merhametlidir. Sizi bağrına basacak. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, devleti, merhametlidir ve kudretlidir. Nasıl 3 gün içinde 200 bini aşkın kardeşimizi bağrımıza basmışsak o bölgeden bütün Suriyelileri bağrımıza basacak kadar yüreğimiz de geniş, gönlümüz de geniş."
"Bizim için insan olması önemli"
Türkiye'nin, Filistin'e, Arakan'a, Somali'ye, Irak'tan gelenlere, Bosna'ya, Kosova'ya, Azerbaycan'a, Kırım'a sahip çıktığı gibi Kobani'ye de Haseke'ye de Afrin'e de sahip çıkacağını belirten Davutoğlu, "Birinin Türk olması, diğerinin Kürt olması, öbürünün Arap olması bizim için önemli değil. İnsan olması önemli, insan. Mağdur ve mazlum olan herkese yardım etmek bizim boynumuzun borcudur. Allah milletimize ve devletimize zeval vermesin ki kim 'Acaba gölgesine sığınacağımız kudretli ve şefkatli bir devlet var mı' diye sağına soluna baktığında ülkemize gelsin ve burada emniyet bulsun. Çünkü bizim ülkemiz emniyet ülkesidir" diye konuştu.
Davutoğlu, provokatörler bunu bozmak isteseler de milletin buna sahip çıkacağını ifade etti
CHP ve HDP tarafından günlerdir, haftalardır bir propagandanın işlendiğini, dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Deniyor ki 'Türkiye IŞİD'e yardım ediyor'. Şimdi buradan sesleniyorum, bu müfterilere, bu vatan hainlerine sesleniyorum elinizde bir belge varsa çıkarın ortaya koyun. Yoksa bu ülkeyi sadece muhalefet etmek adına bu ülkeyi dünyaya da yanlış tanıtmayın, bu ülkeye de ihanet etmeyin. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak söylüyorum, Türkiye hiçbir zaman hiçbir zalimin ya da terör yapılanmasının yanında olmadı, olmayacak. Ama şimdi bir tweetle halkı sokağa döken ve son günlerde vefat eden bütün vatandaşlarımızın vebalini omzunda taşıyan o HDP'lilere ve ona destek tweeti atan CHP genel başkan yardımcısına ve dün yaptığı açıklamayla bu provokatörleri eleştirmek yerine Türkiye'ye iftira etmek, Türkiye'yi IŞİD'le yan yana anma zilletine kapılan Kılıçdaroğlu'na soruyorum: Biz net olarak tutumumuzu söylüyoruz. Zalim Esed'e de karşıyız, terör örgütlerine, IŞİD'e de karşıyız. Çıkın siz de söyleyin, 'Esed'in zulmüne de karşı çıktık' diyebilecek misiniz? Diyemezler."
"Sizler arkamızdaysanız milletimiz bunu takdir edecektir"
Davutoğlu, Malatyalıların hiçbir şeye kayıtsız kalmayacağını, pasif ve sessiz olmayacağını ifade etti.
"12 yıldır dünyanın neresinde olursa olsun dinine, mezhebine, etnisitesine bakmadan mazlumlara sahip çıktığımıza şahitlik eder misiniz?" diye soran Davutoğlu, "Siz şahitlik ediyorsanız Kılıçdaroğlu ne derse desin, bu provokatörler, HDP'liler ne provokasyon yaparsa yapsın, sizler arkamızdaysanız milletimiz bunu takdir edecektir" şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün "Yeni bir tezkere çıkaralım, Silahlı Kuvvetler sadece Kobani'ye gidebilsin ve geriye dönsün" diye teklifte bulunduğunu dile getiren Davutoğlu, bugün Türkiye'nin, Kobani'de müdahil olmasını isteyen hem HDP hem de CHP'nin bir hafta önce sadece Kobani ile ilgili değil tüm Suriye'ye yardım etmek için çıkarılan tezkere "hayır" dediğini belirtti.
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi maskeleri indi. Şimdi diyorlar ki 'Sadece Kobani'ye gidelim'. Niye sadece Kobani? 'Kobanidekiler bizim kardeşimiz'. Ey Kılıçdaroğlu, 300 bin Suriyeli katledildi. Senin milletvekillerinin ziyaret ettiği, neredeyse elini öptüğü Beşar Esed’in Scud füzeleriyle, kimyasal silahlarıyla, varil bombalarıyla katledildi. Neden o zaman karşı çıkmadın? Neden Esed'i savunmaya devam ediyorsun? Neden biz tezkere sunduğumuzda, ‘Biz bu tezkereye karşıyız, çünkü bu tezkere aynı zamanda Esed’i hedef ediyor’ diye çıktın ve tezkereye 'hayır' dedin. İzah et. Esed’in hapishanelerinde aç bırakılarak neredeyse iskelet haline dönmüş bir şekilde vefat eden o kardeşlerimiz hem Arap'tı hem Türkmen'di hem Kürt'tü hem Sunni'ydi, hem Hristiyan'dı, Nusayri'ydi. Onlara nasıl hesap vereceksiniz? Hesap veremezler. Türkiye'de kışkırtma yaparlar hükümetimize karşı. Ben buradan bir kere teminat olarak söylüyorum, bizim kapımıza gelen herkese kapımız açıktır. 3,5 yıldır bize eleştirenler, bize demediklerini bırakmayanlar şimdi sadece 'Kobane'ye yardım edelim’ diyorlar. Zihinlerinde bir fikir olduğundan değil."
"Türkmen kardeşlerimizi biz kucakladık"
"IŞİD, Türkmen köyü-kasabası Çobanbey’e saldırdığında, neredeydin HDP neredeydin CHP?" diye soran Davutoğlu, "Biz oradaydık. Çobanbeylileri de biz evimize aldık. Onlara da kucağı biz açtık. O Türkmen kardeşlerimizi de biz kucakladık" diye konuştu.
"Peki Tel Abyad'da günlerce Esed bombardımanı devam ettikten sonra onunla işbirliği halinde IŞİD, Tel Abyad’a girip oradaki Arap kardeşlerimizi katlettiğinde neredeydiniz?” şeklinde sorusunu yönelten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Biz oradaydık. Şimdi de Kobani'de katledilen Kürt kardeşlerimizin yanında biz varız ve olacağız. Onlar HDP'ye sığınmaya gelmediler, CHP’ye sığınmaya gelmediler. Onlar müşfik ve kudretli Türkiye Cumhuriyeti devletine bu aziz millet sığındılar. Bu aziz millete sığındılar. Bu sonra da bu politikamızı devam ettireceğiz.
Daha düne kadar Esed ile işbirliği yapan IŞİD ile yan yana yaşayan PYD, bir anda mağduriyet edebiyatı içinde Türkiye'yi suçluyor. Madem Esed ile birlikte çalışıyordunuz, gidip Esed'dan yardım isteyebildiniz mi? Hayır. Sizin de nihayette gelip sığınacağınız yer Türkiye'dir. Çünkü Türkiye kendisine merhamet için gelen, emniyet için gelen hiç kimseye herhangi bir mezhep, ideoloji, etnik kimlik sormaz. Sormayacaktır."
Kılıçdaroğlu'nun "Bir yasa çıkaralım ve Güneydoğu, Doğu Anadolu ve diğer yerlerde bu yağmadan, bu Vandalizmden etkilenenlere yardım edelim" teklifinde bulunduğunu anımsatan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun hangi Türkiye'de yaşadığını bilmediğini ifade etti.
"Kılıçdaroğlu'nun rüyasının, eriştiği yere, bizim gücümüz an itibarıyla erişmiştir"
Kemal Kılıçdaroğlu bunları düşünürken, birileri ona bunları söylerken, kendilerinin o yardımları başlattıklarını belirten Davutoğlu, Başbakanlık Acil Destek Fonuna talimat verdiklerini ve şu andan itibaren bütün o şehirlerin, mahallelerin, semtlerin yeniden inşa edileceğini söyledi.
Yakılan her binanın yerine daha güzelini inşa etmek üzere talimat verdiklerini kaydeden Davutoğlu, "Daha bunun bile farkında değil. Türkiye'yi hala, geçmişte olduğu gibi, zayıf zannediyor. Kılıçdaroğlu'nun rüyasının, hülyalarının eriştiği yere, bizim gücümüz an itibarıyla erişmiştir. Erişecektir. Türkiye Cumhuriyeti devleti, gücünü ve şefkatini göstermeye devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Malatyalılara teşekkür eden Davutoğlu, bütün bu olaylar, çevre vilayetlerin bazılarında provokasyonla olurken, Malatya'nın huzur ve sükunla, tam bir barış ile karşıladığını belirti.
Davutoğlu, bu kentin, provokatörlere hiçbir zaman izin vermediğinin altını çizerek Allah'ın, Malatya'dan ve Malatyalılardan razı olmasını diledi.
Malatya'nın her zaman yanlarında durduğunu belirten Davutoğlu, durmaya da devam edeceği mesajını aldığını belirtti.
Çözüm sürecini güçlü bir iradeyle sürdürmeye devam edeceğiz"
Ahmet Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi, nihai kertede, bütün vatandaşlarımız bilsinler ki milletimiz arasındaki birlik ve beraberliği tesis etmek üzere çözüm sürecini güçlü bir iradeyle sürdürmeye devam edeceğiz. Biz, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle bütün bir ülkeye aşığız. Milletimizin her bir ferdine aşığız. Onları barıştıracak her bir adımı atmaya her an hazırız. Bunu sürdüreceğiz. Bunun için tezkerenin çıktığı gün çözüm süreciyle ilgili kapsamlı bir yol haritası ve mekanizmayı da ilan ettik. Ama iyi niyetli davranmadılar. Hemen Türkiye'yi karıştırdılar, çünkü onların korkusu çözüm süreciyle ülkede kalıcı barışın sağlanması. Bu sağlanırsa, onların elindeki şiddet silahı alınmış olacak. Onun için kim ne yaparsa yapsın, kararlılıkla bu kardeşlik sürecini devam ettireceğiz, Allah'ın izniyle. Yine aynı şekilde kararlılıkla kamu düzenini koruyacağız. Aynı şekilde dünya ne kadar sessiz kalırsa kalsın, kararlılıkla Suriye'deki kardeşlerimize ve dünyadaki bütün mazlumlara sahip çıkmaya devam edeceğiz."
Davutoğlu, daha sonra mitingi izleyenlere, "Bu konularda Aziz Malatyalılar, yanımızda mısınız? Milli iradeye karşı tuzak kuranların tuzaklarını boşa çıkarmak için omuz omuza vermeye hazır mısınız? Kardeşliğimizi pekiştirmeye kararlı mısınız? Bu çıktığımız yolda, 62. Hükümet'in daha ilk ayında huzurunuza gelmiş birbaşbakan olarak soruyorum, 12 yıl süresince, Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti hükümetlerine, kadrolarına verdiğiniz desteği bize de verecek misiniz?" diye sordu.
Alandakilerin "Evet" yanıtına Davutoğlu, "Allah razı olsun. Allah sizi yanımızdan eksik etmesin. Allah yar ve yardımcınız olsun. Allah'a emanet olun. Bu hayırlı hizmetler Malatyalılara hayırlı olsun, bereketli olsun. Bereket yağmuru bu sene inşallah Malatya'ya daha bol yağar ve kayısı bereketi artar" karşılığını verdi.
Mitinge Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AK Parti genel başkan yardımcıları Süleyman Soylu, Yasin Aktay ve Öznur Çalık, AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır, milletvekilleri, Malatya Valisi Süleyman Kamçı ile Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır katıldı.
Hiç yorum yok
hakaret içeren ve alâkasız yorumlar yayınlanmayacaktır. Hukuki sorumluluk yorum sahibine aittir.