İDRİS ORTAKAYA YAZDI

         GEZİ'NİN PROVOKATÖRLERİ YENİDEN SAHNEDE...

Gezi olayları devam ederken Kürtler olayların dışında kalmıştı.

Bu durumdan memnun olmayan geziyi yöneten hainler, sürekli olarak Kürtleri olayların içine çekmeye çalıştılar.

Her gün sosyal medyadan Kürt gençlerini tahrik eden ve onları olayların içine çekmek için bir çok provokasyon girişiminde de bulundular.

Her şeye rağmen, Kürtleri olayların içine çekemediler.

Türkiye düşmanları, Kürtlerin desteğini alamamanın huzursuzluğunu hep yaşadılar.

Her karanlık ortamı değerlendiren ve hatta karanlık ortam yaratmak doğrultusunda organizasyonlar yapan hainler, neticede istedikleri sonuca ulaştılar.

Kürtlerin sokağa çıkmasının çağrısı yapılınca, ajan ve provokatörlere gün doğdu.

Tüm güçleri ile Kürtleri kullanarak ülkenin yakılıp yıkılması ve talan edilmesi mutluluğunu yaşarken otuzun üstünde insanımızın ölmesine de neden oldular. 

Kürt gençleri bu ihanet çetelerince, bilerek ya da bilmeyerek kullanıldılar.

Ülkemiz insanlarına ve ülkemize verilen bu korkunç zarar hiç kimse tarafından tasvip edilmemiş, büyük bir üzüntü yaşanmıştır.

Bu olaylardan en çok zarar gören, can kaybına ve mal kaybına uğrayanların büyük bir bölümü Kürtlerdir.

Yani Kürt Kürdü öldürmüş. Kürt Kürdün malına ve canına zarar vermiştir.

Bu ülke Türklerin olduğu kadar Kürtlerin de öz yurdudur.

Kendi yurdumuza karşı düşmanca davranmamızı gerektiren hiçbir sebep olamaz.

Ülkemize sahiplenme bir namus meselesidir.

Bir takım namussuzların dolduruşuna gelerek ülkeyi yakıp yıkmak, ülkeye ihanet etmek demektir.

Devletimiz, Bölgemizde insani görevlerinin tamamını mislilerce yerine getirmiştir.

Ülkemizle onur duymalıyız.

Suriye ve Iraktan gelen insanlara kapılarını açmış bir buçuk milyon insanı ülkemizde barındırarak milyar dolarlarca masraf edilmiştir.

Bu çaresiz insanlara kapılarımız açılırken, kimsenin dili, dini, ırkı sorulmamıştır.

Kobani'den sığınan 150 bin Kürt sığınmacıya Türkiye kapılarını sonuna kadar açarak, bu insanları bağrına basmıştır.

Bunları görmemek için kör olmak lazım.

Bütün bunların karşılığı, şiddeti yaygınlaştırıp ortalığı cehenneme çevirmek olabilir mi.?

Aklımızı başımıza almalıyız.

Ülkemizi sahiplenerek, düşmanlığı değil kardeşliğimizi geliştirmeliyiz.

Düşmanca davranışlardan yalnızca Türkiye düşmanları karlı çıkar, Ülkemiz insanlarının hepsi zarar görür.

Devletimizin Kürtlere bakış açısı çok samimi ve candandır.

Son on yılda Kürtlerin demokratik kazanımları en üst seviyededir.

Kürtler bu değerlerin kıymetini bilmelidir.

Bu önemli kazanımları daha çok demokratik haklarla süslemeliyiz.

Devletimizin tek bir yanlışı var, bu yanlıştan en kısa zamanda dönmesini ummaktayım.

PKK'yı muhatap almasını yanlış olarak değerlendiriyorum.

Çözüm sürecinin tek bir muhatabı var oda bizatihi Kürt halkının kendisidir.

Devlet kendi halkı için demokratik hakların tamamını vermekle ülkesini çağdaş ülkeler seviyesine ulaştırmış olur.

Saygılarımla.

İDRİS ORTAKAYA